Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -
      Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -

Terör Saldırısının Analizi ve Rusya'nın Mücadele Stratejisi:

Terör Saldırısının Analizi ve Rusya'nın Mücadele Stratejisi:

Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu

 


1. Giriş

1.1. Rusya'da Terör Saldı-rısı

 

Rusya'da meydana gelen terör saldırısını şiddetle kınıyorum. Bu acımasız eylem, masum insanların yaşamlarını kaybetmesine ve toplumun huzurunu bozmasına neden olmuş-tur. 

 

Terörizm, insan haklarına ve temel özgürlüklere karşı yapılan bir saldırıdır ve uluslararası toplumun ortak bir tehdidi olarak kabul edilmektedir.

 

Bu korkunç saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diler, yaralılara acil şifa temenni ederim. Terörizmin her türlüsüne karşı kararlı bir duruş sergilemek ve bu tür saldırıları önlemek için uluslararası işbirliği ve dayanışma önemlidir.

 

Bu olay, terörizmin küresel bir tehdit olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Terörle mücadelede etkin önlemler almak ve toplumları radikalleşmeye karşı korumak için uluslararası toplumun bir araya gelmesi gerekmektedir. Ayrıca, terörün kökenlerini anlamak ve bu kökenleri kurutmak için derinlemesine analizler yapılmalıdır.

 

Bu acı olayın ardından, Rusya'nın terörle mücadelede kararlı bir şekilde hareket etmesini ve toplumun huzurunu sağlamak için gerekli adımları atmaya devam etmesini umuyorum. Terörizmin kökenlerini anlama ve etkili önlemler alma konusundaki çabalarımızı artırmak, benzer trajedilerin önlenmesine yardımcı olabilir.

 

1.2. Araştırmanın Amacı

Rusya'da meydana gelen terör saldırısı, ülkenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden ciddi bir olaydır. Saldırının ardından, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları ve adalet sürecinin başlatılması, olayın incelenmesi ve benzeri vakaların önlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu makalemde, Rusya'daki terör saldırısının analizini yaparak, güvenlik güçlerinin ve hükümetin aldığı önlemleri inceleyecek ve terörle mücadele stratejisinin gelecek perspektifini tartışacaktır.

 

Bu çalışmanın temel amacı, Rusya'da meydana gelen terör saldırılarına ilişkin olarak Putin yönetiminin tepkisini ve bu tepkinin toplumsal etkilerini analiz etmektir. Özellikle, Başkan Putin'in terör saldırılarına karşı aldığı önlemler, ulusal güvenlik politikalarındaki değişimler ve terörle mücadele stratejilerindeki güncellemeler üzerine odaklanılacaktır. Bu çerçevede, terör saldırılarına karşı Rus halkının ve uluslararası toplumun tepkileri de incelenecektir.

 

1.3. Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi

Bu çalışma, literatür taraması ve analitik yöntemler kullanılarak gerçekleştirilecek bir araştırma niteliğindedir. Rusya'da gerçekleşen belirli terör saldırılarının incelenmesi, Putin yönetiminin bu saldırılara verdiği tepkilerin ve uyguladığı politikaların detaylı bir şekilde ele alınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, bu çalışma, kamuoyu yoklamaları, medya analizleri ve uluslararası ilişkiler literatüründen elde edilen verileri de içerecek ve Putin yönetiminin terörle mücadele stratejisinin toplumsal algı ve uluslararası ilişkiler bağlamında değerlendirilmesini sağlayacaktır. Bu çerçevede, çalışma Rusya'daki terör saldırılarına yönelik kamuoyu tepkilerini, toplumsal dinamikleri ve uluslararası ilişkilerdeki değişimleri anlamamıza yardımcı olacaktır.

 

2. Terör Saldırılarının Tanımı ve Tarihsel Bağlam

2.1. Terör Saldırısının Analizi

 

Terör saldırısı, önceden detaylı bir şekilde planlanmış ve hazırlıkları önceden yapılmış bir eylem olarak ortaya çıkmaktadır. Suçluların terör saldırısından sonra Ukrayna'ya kaçmayı planladıkları ve bu yönde temaslar kurdukları bilgisi, saldırının uluslararası boyutta organize edildiğini ve ciddi bir planlama sürecinden geçtiğini göstermektedir. Bu durum, teröristlerin saldırıyı gerçekleştirme amacıyla ciddi bir hazırlık içinde olduklarını ve uzun bir süre boyunca planlarını uygulamak için çalıştıklarını ortaya koymaktadır.

 

Rusya'nın terörle mücadeledeki etkinliği ve güvenlik güçlerinin başarısı, saldırıyı gerçekleştiren suçluların hızla tespit edilmesi ve gözaltına alınmasıyla görülmektedir. FSB'nin operasyonel çalışmaları ve istihbarat faaliyetleri, saldırıyla bağlantılı olan şüphelilerin tespit edilmesi ve yakalanması sürecinde etkili olmuştur. Bu durum, Rusya'nın terörle mücadeledeki kararlılığını ve güvenlik güçlerinin profesyonelliğini göstermektedir.

 

Gözaltına alınan şüphelilerin adalet önünde hesap vermeleri ve suçlarının kanıtlanması için başlatılan soruşturma süreci oldukça önemlidir. Bu sürecin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, terörle mücadelede hukukun üstünlüğünün korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, terör saldırısının arkasındaki kişilerin ve örgütlerin tam olarak ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması, benzer olayların önlenmesi ve toplumun güvenliğinin sağlanması açısından kritiktir.

 

Terör saldırısının ardından, Rus halkı ve yetkililerin gösterdiği toplumsal tepki ve işbirliği önemlidir. Halkın ve yetkililerin saldırıya karşı birlik ve dayanışma içinde olmaları, toplumun teröre karşı güçlü bir duruş sergilemesini sağlamaktadır. Ayrıca, uluslararası işbirliği ve bilgi paylaşımı, terörle mücadelede başarılı olmak için önemli bir faktördür. Rusya'nın terörle mücadelede uluslararası ortaklarla yakın çalışması, benzer saldırıların önlenmesi ve uluslararası güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır.

 

2.2. Terörizm Kavramı ve Tanımı

Terörizm, çeşitli amaçlar doğrultusunda şiddet ve korku yoluyla siyasi, dini veya ideolojik hedeflere ulaşmayı amaçlayan bir taktik veya stratejidir. Terörizm genellikle sivillere karşı saldırılarla, kaçırmalarla, bombalı saldırılarla veya diğer şiddet eylemleriyle gerçekleştirilir. Bu eylemler, genellikle bir hükümeti yıpratmak, bir politikayı değiştirmek, toplumu korkutmak veya belirli bir ideolojiyi yaymak gibi amaçları gerçekleştirmek için kullanılır. Terörizm, uluslararası hukukta net bir tanımı olmamakla birlikte, genellikle siyasi veya ideolojik amaçlar için sivillere karşı yapılan şiddet eylemleri olarak kabul edilir.

 

2.3. Rusya'da Önceki Terör Saldırılarına Genel Bakış

Rusya, tarihsel olarak terör saldırılarının hedefi olmuş bir ülkedir. Özellikle, Sovyetler Birliği döneminde ve sonrasında Rusya'nın çeşitli bölgelerinde terör örgütleri ve ayrılıkçı gruplar tarafından bir dizi saldırı gerçekleştirilmiştir. Örneğin, Çeçenistan ve Kuzey Kafkasya bölgesindeki ayrılıkçı gruplar, Rus hükümetine karşı çeşitli saldırılar düzenlemiş ve bu saldırılar ülke genelinde güvenlik endişelerine yol açmıştır.

 

Bununla birlikte, Rusya'da terör saldırılarının en dikkat çekici örneklerinden biri, 1999 yılında Rusya'nın çeşitli şehirlerinde eş zamanlı olarak gerçekleşen ve havaalanları, tren istasyonları ve diğer halka açık alanlarda patlamalarla sonuçlanan bir dizi saldırıdır. Bu saldırıların ardından, Rus hükümeti terörle mücadelede daha sert önlemler almış ve ulusal güvenlik politikalarını güçlendirmiştir.

 

Son yıllarda ise Rusya, özellikle Moskova'da ve diğer büyük şehirlerde, radikal İslamcı gruplar tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırılar ve silahlı saldırılar gibi terör eylemlerine maruz kalmıştır. Bu saldırılar, Rus hükümetinin terörle mücadele stratejisini şekillendirmiş ve ulusal güvenlik politikalarının önemli bir parçası haline gelmiştir.

 

3. Putin Yönetiminin Terör Saldırısına Tepkisi

3.1. Putin'in Saldırıyı Kınama ve Terörle Mücadeledeki Kararlılığı

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Crocus Belediye Binası'nda gerçekleşen terör saldırısını sert bir dille kınamıştır. Saldırıyı, ülkenin kanunlarına ve insani değerlerine aykırı bir eylem olarak tanımlamıştır. Putin, terörizme karşı kararlı bir tutum sergileyerek, teröristlerin eylemlerine karşı sert bir şekilde mücadele edileceğini belirtmiştir. Ayrıca, bu tür saldırıların Rusya'nın ulusal güvenliği ve istikrarı için bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, hükümetin terörle mücadeledeki kararlılığını dile getirmiştir. Putin'in bu açıklamaları, Rus halkı ve uluslararası toplum nezdinde terörle mücadeledeki kararlılığını gösterme amacını taşımaktadır.

 

3.2. Ulusal Yas İlanı ve Başsağlığı Dilekleri

Başkan Putin, terör saldırısının ardından ulusal yas ilan etmiş ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerini iletmektedir. Ulusal yas ilanı, ülkenin bu trajik olaya verdiği önemi ve acıyı yansıtmaktadır. Başkanın başsağlığı dilekleri ise, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve sevdiklerine yönelik bir ifade olarak değerlendirilmektedir. Bu tür duygu ve tepkiler, Putin yönetiminin terör saldırılarına karşı insanî ve duygusal bir yaklaşım sergilediğini göstermektedir. Ayrıca, ulusal yas ilanı ve başsağlığı dilekleri, hükümetin toplumu bir arada tutma ve mağdurlara yönelik destek ve dayanışmayı vurgulama çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.

 

4. Toplumsal Dayanışma ve Halkın Tepkisi

4.1. Rus Halkının Saldırı Sonrası Toplumsal Davranışları ve Yardımlaşma Çabaları

 

Rusya'da meydana gelen terör saldırısı sonrasında, halkın gösterdiği toplumsal dayanışma ve yardımlaşma çabaları, olayın yarattığı acıyı hafifletme ve mağdurlara destek olma amacı taşımaktadır. Saldırı sonrasında, Rus halkı büyük bir birlik ve dayanışma içinde hareket etmiş ve mağdurlara yönelik çeşitli yardım faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu yardımlar, saldırının etkilediği bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak, moral desteği sağlamak ve toplumun travmatik olayla başa çıkmasına yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

 

Rus halkının saldırı sonrası sergilediği toplumsal davranışlar arasında, gönüllü yardım kuruluşlarına katılımın artması, kan bağışı kampanyalarının düzenlenmesi ve saldırıda etkilenen bölgelere maddi destek sağlanması gibi faaliyetler yer almaktadır. Ayrıca, sosyal medya ve diğer iletişim araçları üzerinden saldırıya maruz kalan bireylere destek mesajları yayılmış ve dayanışma gösterilmiştir. Bu toplumsal tepkiler, Rus halkının terör saldırısı gibi acı olaylara karşı birlik içinde hareket etme ve dayanışma ruhunu sergilediğini göstermektedir.

 

Toplumsal dayanışma ve halkın tepkisi, terör saldırısının yarattığı travmayla başa çıkma sürecinde önemli bir role sahiptir. Bu tepkiler, toplumun bir arada durma gücünü ve dayanıklılığını ortaya koymakta ve saldırının etkilerini hafifletme çabalarına katkı sağlamaktadır.

 

5. Suçluların Yakalanması ve Adalet Süreci

5.1. Teröristlerin Yakalanması ve Gözaltına Alınmaları

 

Rusya'daki terör saldırısının ardından, güvenlik güçleri teröristlerin yakalanması ve adaletin sağlanması için yoğun çaba sarf etmiştir. Putin yönetiminin talimatıyla gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda, saldırıyla bağlantılı olduğu belirlenen şüphelilerin bir kısmı başarılı bir şekilde yakalanmış ve gözaltına alınmıştır. Bu operasyonlar, Rusya'nın terörle mücadeledeki kararlılığını ve güvenlik güçlerinin etkinliğini ortaya koymaktadır.

 

Teröristlerin yakalanması sürecinde, istihbarat birimlerinin titiz çalışması ve koordinasyonu büyük önem taşımaktadır. Rusya'nın çeşitli bölgelerinde yapılan baskınlar ve operasyonlar, teröristlerin gizlendiği yerleri tespit etme ve etkisiz hale getirme amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yakalanan şüpheliler, adalet sürecine tabi tutulmak üzere ilgili makamlara teslim edilmiştir.

 

5.2. Adaletin Sağlanması ve Soruşturma Süreci

Yakalanan teröristlerin adalet önünde hesap vermeleri ve suçlarının kanıtlanması için soruşturma süreci başlatılmıştır. Rusya'da yürütülen adalet süreci, şüphelilerin haklarına saygı gösterilerek adil bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte, delil toplama, tanıkların ifadelerinin alınması ve adli tıp incelemeleri gibi adımlar titizlikle yerine getirilmektedir.

 

Adaletin sağlanması sürecinde, teröristlerin suçlarının kanıtlanması ve hak ettikleri cezayı almaları için hukukun üstünlüğü ilkesine tam bir saygı gösterilmektedir. Adalet sistemi, halkın güvenini kazanmak ve terörle mücadelede etkin bir şekilde çalışmak için büyük bir sorumluluk üstlenmektedir. Bu süreçte, şeffaflık, tarafsızlık ve hukuki güvencelerin sağlanması, adaletin sağlanmasında temel prensipler olarak benimsenmektedir.

 

6. Uluslararası İşbirliği ve Rusya'nın Terörle Mücadele Stratejisi

6.1. Rusya'nın Uluslararası Arenadaki Terörle Mücadeledeki Rolü

 

Rusya, uluslararası arenada terörle mücadelede aktif bir rol oynamaktadır. Ülke, terörizmin uluslararası boyutlarına karşı koymak için çeşitli uluslararası platformlarda işbirliği yapmaktadır. Özellikle, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi uluslararası kuruluşlar aracılığıyla terörle mücadele konusunda işbirliği yapmaktadır.

 

Rusya'nın uluslararası arenadaki terörle mücadeledeki rolü, bilgi paylaşımı, istihbarat değişimi ve ortak operasyonlar gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. Ülke, terörle mücadelede diğer ülkelerle işbirliği yaparak terörist grupları etkisiz hale getirmeye ve terör örgütlerinin finansmanını engellemeye odaklanmaktadır. Ayrıca, uluslararası alanda terörle mücadelede liderlik rolü üstlenerek, terörizmin kökenlerine ve nedenlerine ilişkin küresel bir anlayışın geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

 

6.2. Putin Yönetiminin Terörle Mücadele Stratejisi ve İşbirliği Potansiyeli

Putin yönetimi, terörle mücadele stratejisini güçlü bir şekilde vurgulamakta ve ulusal güvenliği sağlamak için kararlı bir şekilde çalışmaktadır. Rusya'nın terörle mücadele stratejisi, hem iç hem de dış tehditlere karşı etkin bir şekilde hareket etmeyi amaçlamaktadır. Bu strateji, güvenlik güçlerinin yeteneklerinin artırılması, istihbarat toplama ve analiz kapasitelerinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin artırılması gibi önlemleri içermektedir.

 

Putin yönetiminin terörle mücadele stratejisi, uluslararası işbirliğine büyük önem vermektedir. Ülke, terörle mücadelede diğer ülkelerle işbirliği yaparak ortak tehditlere karşı daha etkili bir şekilde hareket etmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Rusya, uluslararası terörle mücadelede ortak çıkarlara dayalı işbirliğini teşvik etmek için çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmaktadır. Putin yönetimi, terörle mücadelede uluslararası toplumla birlikte çalışarak, küresel güvenliği sağlamak için gereken adımları atmaya kararlıdır.

 

6.3. Terör Saldırılarına Uluslararası Tepkiler

Günümüz dünyasında terör saldırıları, sadece bireysel ülkelerin değil, uluslararası toplumun da gündemini belirleyen önemli bir konu haline gelmiştir. Bu bağlamda, Çiğdem Belediye Binası'nda gerçekleşen terör saldırısına yönelik uluslararası tepkileri incelemek, terörle mücadelede küresel bir yaklaşımın gerekliliğini anlamak açısından önemlidir.

 

Öncelikle, saldırının ardından Rusya'ya yönelik dünya çapında gelen destek ve taziye mesajlarının önemi vurgulanmalıdır. Farklı ülkelerden insanların, sosyal medya aracılığıyla Rus halkına başsağlığı dileklerini iletmeleri ve terörü kınama mesajları göndermeleri, uluslararası dayanışmanın bir göstergesidir. Bu mesajlar, terörün sadece belirli bir ülkenin sorunu olmadığını, aksine tüm dünya için ortak bir tehdit olduğunu göstermektedir.

 

Ayrıca, uluslararası toplumun terörle mücadeledeki kararlılığını yansıtan bu mesajlar, terörist eylemlerin insanlık dışı olduğunu ve insan haklarına yapılan bir saldırı olduğunu vurgulamaktadır. Terör saldırılarına karşı gösterilen uluslararası tepkiler, teröristlerin amaçlarına ulaşmalarını engellemeye ve toplumları bir araya getirerek güvenliği sağlamaya yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.

 

Ancak, uluslararası toplumun terörle mücadeledeki bu birlikteliği ve tepkisi, sadece sözde kalmamalı, aynı zamanda eyleme dönüştürülmelidir. Terörle mücadelede etkili bir strateji oluşturmak ve terörist örgütlerin köklerini kazımak için uluslararası işbirliği ve koordinasyonun artırılması gerekmektedir. Bu çerçevede, istihbarat paylaşımı, sınır güvenliği önlemleri ve terörizmin finansmanının engellenmesi gibi alanlarda daha güçlü bir işbirliği sağlanmalıdır.

 

Sonuç olarak, Çiğdem Belediye Binası'ndaki terör saldırısına yönelik uluslararası tepkiler, terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan önemli bir örnektir. Ancak, bu tepkilerin somut adımlara dönüşmesi ve terörizmin köklerinin kurutulması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Yalnızca birlikte hareket ederek, uluslararası toplum terörizme karşı daha etkili bir mücadele yürütebilir ve dünya genelinde barış ve güvenliği sağlayabilir.

 

7. Sonuç ve Tartışma

7.1. Terör Saldırılarının Rus Toplumuna Etkileri ve Toplumsal Güvenlik Perspektifi

 

Bu kapsamlı analiz, terör saldırısının önceden detaylı bir şekilde planlanmış olduğunu ve suçluların saldırıdan sonra Ukrayna'ya kaçmayı planladıklarını ortaya koymaktadır. Rusya'nın terörle mücadeledeki etkinliği ve güvenlik güçlerinin başarısı, saldırıyı gerçekleştiren suçluların hızla tespit edilmesi ve gözaltına alınmasıyla belirginleşmektedir. Gözaltına alınan şüphelilerin adalete teslim edilmesi ve soruşturma sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi, terörle mücadelede hukukun üstünlüğünün korunması açısından hayati öneme sahiptir. Son olarak, saldırıya karşı gösterilen toplumsal tepki ve uluslararası işbirliği, benzer olayların önlenmesi ve toplumun güvenliğinin sağlanması için önemli bir rol oynamaktadır.

 

Rusya'daki terör saldırılarının, toplum üzerinde derin etkileri olmuştur. Bu saldırılar, sadece fiziksel zararlarla kalmayıp aynı zamanda toplumsal güvenlik ve istikrarı da tehdit etmiştir. Terör saldırıları, toplumda korku ve endişe yaratmış, insanların günlük hayatlarını etkilemiş ve toplumsal bütünlüğü zorlamıştır. Ancak, bu trajik olaylar aynı zamanda Rus toplumunu bir araya getirmiş ve dayanışma ruhunu artırmıştır. Halk, terör saldırılarına karşı birlik içinde hareket etmiş, mağdurlara yardım etmek ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için çeşitli çabalar sarf etmiştir.

 

Toplumsal güvenlik perspektifinden bakıldığında, terör saldırılarının Rusya'nın ulusal güvenliği ve istikrarı üzerindeki tehditleri açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu saldırılar, ülkenin iç huzurunu ve kamu düzenini sarsmış, hükümeti terörle mücadelede daha etkin bir şekilde harekete geçmeye zorlamıştır. Rusya'nın terörle mücadele stratejilerinin güçlendirilmesi ve toplumsal güvenliğin sağlanması, ülkenin gelecekte karşılaşabileceği benzer tehditlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlayacaktır.

 

7.2. Putin Yönetiminin Tepkisinin Değerlendirilmesi ve Gelecek Perspektifi

 

Putin yönetiminin terör saldırılarına verdiği tepki, uluslararası alanda dikkate değer bir rol oynamış ve Rusya'nın kararlılığını vurgulamıştır. Putin'in saldırıları kınaması ve uluslararası işbirliğine vurgu yapması, ülkenin terörle mücadele stratejisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bununla birlikte, Putin yönetiminin terörle mücadele stratejisinin sadece diplomatik değil aynı zamanda iç politika ve güvenlik alanlarında da etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir.

 

Gelecek perspektifinden bakıldığında, Rusya'nın terörle mücadele stratejisinin daha da güçlendirilmesi ve uluslararası işbirliğinin artırılması önemlidir. Terörizm, sadece Rusya'nın değil tüm dünya için ciddi bir tehdittir ve bu nedenle küresel bir yaklaşım ve koordinasyon gerektirmektedir. Putin yönetimi, terörle mücadelede uluslararası toplumla birlikte çalışarak, küresel güvenliği sağlamak için gerekli adımları atmaya devam etmelidir. Bu çabalar, Rusya'nın terörle mücadelede liderlik rolünü artırabilir ve ülkenin iç ve dış güvenliğini güçlendirebilir.

 

Bu korkunç saldırıyı şiddetle kınıyorum. Masum insanların yaşamlarını kaybetmesine ve toplumun huzurunun bozulmasına neden olan bu tür eylemler, insanlık dışı ve kabul edilemezdir. Terörizm, temel insan haklarına ve özgürlüklere yönelik ciddi bir tehdittir ve tüm uluslararası toplumun ortak bir mücadele konusunda birleşmesini gerektirir. Bu acı olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terörizmin her türlüsüne karşı kararlılıkla mücadele etmek ve toplumları bu tür saldırılara karşı korumak için uluslararası işbirliği ve dayanışma önemlidir.

 

24 Mart 2024 Avrupa

Empfehlen Sie diese Seite auf:

Druckversion | Sitemap
{{custom_footer}}