Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -
      Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüz yılın Tarihi yazıldı

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüz yılın Tarihi yazıldı

 

Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu

 

Türkiye’de tarihi günler yaşandı. 

 

Türkiye ‘de 28 Mayıs 2023 yapılan Devlet Başkanlığı Seçimlerinin sonuçları sadece Türkiye ’deki siyasi durumu değil tüm dünya siyasetinin temel sorunlarını etkiledi[1]. 

 

Bildiğimiz gibi 15 Mart 2003 tarihinde Başbakanlık görevini üstlenen Recep Tayyip Erdoğan, aydınlık ve sürekli kalkınan bir Türkiye idealiyle, hayatî öneme sahip birçok reform paketini kısa süre içinde uygulamaya koydu.

 

Demokratikleşme, şeffaflaşma ve yolsuzlukların engellenmesi yolunda büyük mesafeler kat edildi. Buna paralel olarak ülke ekonomisi ve toplum psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ve on yıllardır çözümlenemeyen enflasyon kontrol altına alındı, itibarını yeniden kazanan Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıldı. Devletin borçlanma faiz oranları aşağı çekildi, kişi başına düşen millî gelirde büyük artış gerçekleştirildi. Ülke tarihinde daha önce görülmemiş hız ve sayıda baraj, konut, okul, yol, hastane ve enerji santrali hizmete girdi. Bütün bu olumlu gelişmeler, bazı yabancı gözlemciler ve Batılı liderler tarafından "Sessiz Devrim" olarak adlandırıldı[2].

 

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener 28 Mayıs 2023 günü gece geç saatlerde yapmış olduğu açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüzde 52,18 oyla Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu (yüzde 47,8) yenerek seçimi kazandığını açıkladı[3]. Ülkemiz Türkiye tarihi günler yaşadı: ilk kez cumhurbaşkanlığı için ikinci tur bir seçim yapıldı ve kazanan Recep Tayyip Erdoğan da tarih yazdı. Başkan Erdoğan'ın bir beş yıl daha seçilmesi, bizim 100 yılımızda benzersiz bir tarihi gündür. Ülkemizin siyasi tarihinde kuruluşu olan 29 Ekim 1923’den günümüze kadar hiç yirmi beş yıl iktidarda kalacak bir siyasetçimiz olmadı. Tarihsel olarak konuşursak Başkan Erdoğan Türk tarihinde müstesna bir şahsiyettir. Genel başkanı olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK-P) popülaritesinde istikrarlı bir düşüş eğilimi kaydeden kamuoyu yoklamalarının sonuçlarına rağmen Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı yarışında zaferi garantilemeyi başardı.  Zatı alilerinin Cumhurbaşkanlığı genel seçimlerinde üst üste üçüncü kez elde ettiği siyasi zafer onu taçlandıran en büyük başarısı oldu.  Egemenlik kayıtsız şartsız aziz milletimizindir. Milli İradeye hepimizin saygısı sonsuzdur. Bu bağlamda ülkemiz Türkiye’ye tekrar Cumhurbaşkanı olarak 28 Mayıs 2023 günü yeniden seçilmenizden dolayı değerli Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan zatı alinizi yürekten kutluyorum. Azmin ve zaferin gücünü birlikte görmüş olduk.  Hayırlı olmasını diler, başarınızın daha nice olumlu adımlara vesile olmasını temenni ederim.

 

Türkiye'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü öncesinde, 29 Ekim 1923, üçüncü kez cumhurbaşkanı olarak görev yapmaya başlayan Erdoğan, Türkiye'yi güçlü bir ülke yapacağını hep dile getirdi ve bu yolda ülkemize sınırsız hizmetlerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçimini zaferle ilan etmek için yürüttüğü secim kampanyası sırasında "Kimse bizi hor göremez, kimse özgürlüğümüze dokunamaz " cümleleriyle ülkemizin uluslararası arenada yedi düvelle mücadele ettiğini vurguladı.

 

Başkan Erdoğan 28 Mayıs 2023 günü halka yaptığı konuşmasında, “Bize beş yıl daha yönetme yetkisi verildi” dedi. Zatı alileri günümüzde 69 yaşındalar 74 yaşına gelecekleri 2028 yılına kadar en az beş yıl daha ülkemizi devlet başkanı olarak idare edecekler. Yakın siyasi tarihimizde Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde ülke tarihinin dönüm noktası olarak nitelenen başarılı girişimlerine ek olarak, akılcı dış politikası ve yoğun ziyaret-temas trafiğiyle Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşturulması ve dünyanın çeşitli ülkeleriyle verimli ilişkiler geliştirilmesi konularında önemli adımlar attı. Tesis edilen istikrar ortamı iç dinamikleri harekete geçirirken, Türkiye'yi bir merkez ülke hâline getirdi. Türkiye'nin ticaret hacmi ve siyasal gücü, yalnız içinde bulunduğu coğrafî bölgede değil, uluslararası alanda da hissedilir düzeyde arttı.

 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde %46,6 oy alarak büyük bir zafer kazanan AK Parti’nin Genel Başkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 60. Hükümeti’ni kurdu ve tekrar güvenoyu aldı.  Başkan Erdoğan[4],  12 Haziran 2011 seçimlerinden de daha büyük bir zaferle çıktı ve %49,8 oy alarak 61. Hükûmeti kurdu. 10 Ağustos 2014 Pazar günü, Türk siyasi tarihinde ilk kez doğrudan halkın oylarıyla ve ilk turda 12. Cumhurbaşkanı seçildi.

16 Nisan 2017 tarihindeki halk oylamasında kabul edilen Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının partili olabilmesinin önünün açılmasının ardından Recep Tayyip Erdoğan, 21 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen 3. Olağanüstü Büyük Kongrede, kurucusu olduğu AK Parti'nin Genel Başkanlığına yeniden seçildi. 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %52,59 oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. 16 Nisan 2017’de kabul edilen Anayasa değişikliği ile hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı olarak 9 Temmuz 2018 tarihinde yemin ederek görevine başladı[5]. 28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %52,18 oy[6] oranıyla yeniden ülkemizde Cumhurbaşkanı seçildi.

 

Başkan Erdoğan’ın yukarıda belirtiğim başarılı siyasi biyografisi nedeniyle zatı alileri uzun süre ‘’iktidarını sağlamak için anayasayı değiştirerek yasama ve yargı erklerini kontrol altına alarak demokrasinin temelini zedelediği’’ iddialarıyla batı dünyası tarafından dengesiz ve densizce eleştirildi ve halende eleştiriliyor. Malumunuz gündelik hayatını yaşayan sıradan insanlarla pek uğraşan olmaz. Ama toplumda Başkan Erdoğan gibi bir konum edinmiş, bilgili, becerikli ve başarılı devlet adamları kolayca hedef olur; haksız saldırılara maruz kalırlar. Çünkü onun toplumdaki konumu kimilerinin kıskançlık duygularının kabarmasına batıda hep yol açtı.

 

Başkan Erdoğan, görev süresinin son yılı olan 2028'de erken cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırsa, 79 yaşına basacağı 2033 yılına kadar 30 yıl iktidarda kalabilir. Ukrayna Savaşı gibi dış ilişkiler ve güvenlik konularında seçmenlere 'uluslararası lider' imajı yerleştirmesi de iyi bir gelişme oldu.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turda yeniden seçilmeyi başaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekçileri, 28 Mayıs 2023 günü geçe geç saatlerde Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde sevinç gösterileri yapmak için toplandılar.

 

Erdoğan'ın en büyük sorunu ekonomi

 

Erdoğan'ın en büyük sorunu ekonomi. 'Faiz ticaretinden uzak durması gerektiğine dair İslami inancına dayanarak düşük faiz politikasını benimsedi. Merkez bankası başkanını üç kez değiştirdiği ve fiyatları istikrara kavuşturmak için yüksek faiz oranı politikası talep ettiği için sağduyuya aykırı bir ekonomi politikası benimsediği iddialarıyla eleştirildi. Ancak Erdoğan, merkez bankası kontrolü yoluyla faiz oranlarını düşük tutma şeklindeki mevcut politikasını sürdürmeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son oylama öncesi yaptığı açıklamada, “Seçimden sonra kontrol edin. Faiz oranlarıyla birlikte fiyatların da düştüğünü göreceğiz” dedi.[7] Erdoğan son oylamayı kazandığında, döviz bazında lira kurundaki artış, para biriminin değerindeki düşüş, gibi piyasa kaygısı arttı. 29 Mayıs 2023 'de saat 15:00 itibariyle, lira kuru bir yıl önceki kapanış fiyatı olan %22'den fazla sıçrayarak dolar 20 lirayı geçti.

 

Başkan Erdoğan'ın seçilmesinin ardından dünya liderleri kutlama mesajları gönderdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Erdoğan aziz dostum. İçten tebrikler” dedi ve ABD Başkanı Joe Biden, “Bir NATO müttefiki olarak iş birliğini sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, Rusya ile Ukrayna arasında kendi kendine arabuluculuk görevini üstlenen Erdoğan'a, "Avrupa'da güvenlik ve istikrar için iş birliğini güçlendirmeyi dört gözle bekliyorum" dedi.

 

Başkan Erdoğan kariyerinin en büyük siyasi sınavı

 

Seçim mücadelesi sırasında Başkan Erdoğan kariyerinin en büyük siyasi sınavıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin başındaki ilk yıllarını karakterize eden hızlı ekonomik büyüme, yerini uzun vadeli bir mali ve ekonomik krize bıraktı. Türk Lirası son beş yılda dolar ve Euro karşısında beş kattan fazla değer kaybetti. Yıllık enflasyon geçen yılki %85'lik zirvesinden geri çekilmiş olsa da Nisan 2023'te hala %44'te seyrediyordu.

 

Seçim arifesinde Erdoğan, nüfusu doğrudan desteklemek, düşük gelirli ailelere nakit ödeme yapmak, vergi indirimleri ve para cezalarının ertelenmesi, 20 yıldan uzun bir süre önce iptal edilen erken emeklilik hakkının geri getirilmesi için milyarlarca yatırım yaptı. Memur maaşları, bedava gaz – vatandaşlar tarafından ekonomik krizin ciddiyetini hafifletmek acısından gereken her türlü desteği vatandaşa vererek, siyaseten yapılması gereken her şeyi yaptı. Hükümet, depremden sonra ülkeyi yeniden inşa etmek için – depremden etkilenen Vatandaşlarımıza depreme eğilimli bölgelerde yüzbinlerce yeni ev inşa etmek için özel taahhütlerde bulundu. Başkan Erdoğan, yalnızca İstanbul'da beş yıl içinde 1,5 milyon konutu yenileme hedefi koydu. Potansiyel seçmenlere cömertçe jestlerde ve vaatlerde bulundu, bu gelişme seçmenin ona olan desteğinin artmasına yardımcı oldu, ancak hükümetin kasasını kuruttu. Merkez Bankası'na göre Türkiye'nin döviz rezervleri Mayıs ayında 7,6 milyar dolar azalarak 60,8 milyar dolara geriledi.

 

2023 seçimlerinin başka bir önemli eğilimi muhalefeti işaret ediyordu. Muhalefetin gerçek bir konsolidasyon olasılığı  Başkan Erdoğan'a karşı ve aynı zamanda yapıcı bir ortak gündemin unsurları tarafından dile getirilen: parlamenter sistemin restorasyonu ve demokratik özgürlüklerin teşviki, yolsuzlukla mücadele vb. konularla   birlikte, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim stratejisi, bir yandan Erdoğan'ın neredeyse 20 yıllık iktidarına yönelik sert eleştirilere, diğer yandan da nüfus için daha az cömert mali destek vaatlerine, öğrenciler için ücretsiz yemek, yıllık ikramiye, dayanmaktaydı. Emekliler için vergi indirimleri ise başarılı olamadı. Kılıçdaroğlu ‘nun ekibinde halkın çok sevdiği İstanbul ve Ankara belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın da yer alması durumu kurtarmadı.

 

Geçmiş seçimlerin sadece Erdoğan ve partisine değil, aynı zamanda bir dizi başka siyasi güce ve gelecek vaat eden şahsa da puan kazandırdığını belirtmekte fayda var. Bunların arasında, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turuna katılanlardan biri olan ve kendisini Türkiye'de ılımlı bir pragmatik milliyetçi hareketin yeni potansiyel lideri olarak kabul ettiren Sinan Ogan; İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye'nin en popüler ve umut vadeden siyasetçilerinden biri ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin muhtemel yeni lideri, yeni nesil siyasetçi, politikacı-işadamı, ; Milliyetçi Hareket Partisi'nin “sağ tarafı” (Erdoğan'la seçim ittifakı) seçen 75 yaşındaki lideri Devlet Bahçeli, partiyi elinde tuttu ve TBMM'deki üçüncü büyük fraksiyonu güvence altına aldı.

 

İç siyasi sorunların çözülmesi

 

Erdoğan'ın seçimlerdeki zaferi, bir takım iç siyasi sorunların çözülmesi ihtiyacı anlamına geliyor. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depremin ardından ülkenin ve ekonominin yeniden ayağa kalkması, uzun süren mali ve ekonomik krizin olumsuz etkisinin aşılması, parti lideri olarak halefinin seçilip hazırlanması ve partiye kitlesel desteğin sağlanması bunlar arasında yer alıyor. Üç milletvekili seçim döneminde iktidarını kaybeden AK-P seçmen bağlılığı AK-P'yi Kasım 2015'te 23,6 milyon, 2018'de 21,3 milyon ve 2023'te 19,3 milyon kişi destekledi. Erdoğan ve AK-P için yeni bir öncelikli hedef, 2023'teki bir sonraki yerel yeni belediye seçimlerini de kazanmak.

 

Türkiye'nin dış politika görev ve öncelikleri arasında, dış politikada stratejik özerkliğin daha da geliştirilmesi, olumsuz etkisinin ve seçimlerde görülen göç krizinin çözülmesi ve komşu ülkelerle örneğin Yunanistan, Suriye, Ermenistan, Mısır, Yakın ve Orta Doğu ülkeleri ile bir bütün olarak ilişkilerin yeniden başlatılmasının gerektiği açıktır. Son zamanlarda ortaya çıkan olumlu gelişmeler ve eğilimler devam edecek.  Ana muhalefet partisiyle olan ilişkiler, kilit iç siyasi sorunların çözümüne, depremden sonra ülkeyi eski haline getirmek için, ciddi bir mali ve ekonomik krizin üstesinden gelmek iktidarın öncelikleri olmalı. 

 

Erdoğan'ın secim zaferinin Türk-Rus ilişkilerine etkisi

 

Başkan Erdoğan'ın siyasi secim zaferi Türk-Rus ilişkileri açısından ne anlama geliyor? Bu etkileşimin değişmezi, büyük olasılıkla, Erdoğan'ın Rusya'yı Türkiye'nin stratejik özerkliğini inşa etmek için bir kaynak olarak algılaması olarak kalacak. Böyle bir yaklaşım, bir dizi alanda – siyasi, uluslararası-kurumsal, askeri-teknik, ekonomik – oldukça verimli bağların temeli olabilir. Aynı zamanda, Erdoğan’ın öncelikle Türkiye’nin çıkarlarına ve iç siyasi nitelikte olanlar da dahil olmak üzere kendi görevlerine odaklandığı gerçeğini küçümsememek gerekir.

 

Buna göre, Rus-Türk iki ilişkileri ve iş birliğinin başarısı, tarafların manevra yapma ve ortak komşuluktaki Transkafkasya, Orta Asya, Doğu Akdeniz deki ilişkileri kolektif Batı ile etkileşim sorunundaki gelişmelere bağlı.

 

Türkiye'de enflasyon

Görevdeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın %52'den fazla oyla kazandığı Türkiye'deki ikinci tur seçimlerin ardından, ülkenin para birimi keskin bir şekilde değer kaybetti. 29 Mayıs sabahı tarihte ilk kez dolar 20 lirayı geçti. Ay başından bu yana Türk parası %3,5 oranında değer kaybetti.[8] Herhangi bir ülkedeki siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik, özellikle gelişmekte olan bir pazar söz konusu olduğunda, ulusal para biriminin güçlenmesine hiçbir zaman katkıda bulunmadı. Ancak Türk lirası, birkaç yıldır üst üste dünyanın en değişkenlerinden biri olmuştur. Son yedi yılda dolar karşısında 5,3 kat değer kaybetti. Ortalama olarak, her yıl%27 oranında zayıfladı.

 

Bu dinamik her zaman böyle olmamıştır. Bu, tam da Ağustos 2014'ten bu yana iktidarda olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde oluyor. Bu sırada Türkiye'de enflasyon keskin bir şekilde yükselmeye başladı ve 2021'de yılda neredeyse %20 seviyesine ulaştı.  2022 yılının sonunda ülkemizdeki fiyat artışı yılda %83'lük benzeri görülmemiş bir anti-rekor kırdı.

 

Muhalefet zatı alilerini enflasyonla mücadelede parasal yöntemleri ihmal etmekle ve tam tersine, nispeten düşük faiz oranları nedeniyle fiyatlardaki dörtnala artışa rağmen ülkedeki ekonomik büyümeyi teşvik etmekle suçluyor. Son yedi yılda, Türkiye'nin GSYİH'sı istikrarlı bir şekilde yıldan yıla büyüme göstererek 2021'de %11,6'ya ulaştı ve 2022'de %5,6'ya gerileyerek ABD ve AB'deki hızı geride bıraktı. Dolayısıyla yüksek enflasyon pahasına GSYİH büyümesine odaklanan bir model olan “erdoganekomisinin”in büyük ölçüde haklı çıktığını söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçmene övünecek bir şeyi var. Üstelik 2023'te enflasyon düşmeye başladı: Mart'ta %50'ye düştü.

 

Erdoğan'ın rakibi olan muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "yeni bir ekonomik modelden yana. "Yenilik", ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nden bir ekonomi danışmanı - Jeremy Rifkin - tutmasında yatıyor. Aktif olarak yeşil bir gündemi teşvik ediyor[9], Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmesini, Rus mavi yakıtına bağımlılığı azaltmasını ve en önemlisi, Rusya Federasyonu'ndan gelen hammaddelerin Güney Avrupa'ya tedarik edileceği ülkedeki gaz merkezi projesinden vazgeçmesini tavsiye ediyor. İkinci olarak, muhalefet adayı Avrupa Birliği ile ilişkilerin iyileştirilmesinden ve Rusya ile ilişkilerin kötüleştirilmesinden yanadır ve Türkiye'ye petrol için “tavan fiyat” ve Rusya Federasyonu'na yönelik diğer AB yaptırımlarına katılma teklifinde bulunuyor.

 

Aynı zamanda, Kılıçdaroğlu'nun ekibi ülkedeki enflasyonla mücadele konusunda çok tartışmalı davranıyor- danışmanlarından bazıları faiz oranlarının yükseltilmesine ve liranın güçlendirilmesine geri dönülmesini önerirken, diğerleri ise tam tersine devam edilmesi gerektiğine inanıyor ve hatta ekonomiye yönelik mali teşvik hacmini artırarak bunun yapılmasını arzu ediyorlar. Bu, Türkiye'de enflasyonun yüksek seviyede kalmaya devam edeceği ve ulusal para biriminin düşmeye devam edeceği anlamına geliyor.

 

Liranın dolar karşısında güçlendirilmesi

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim kampanyası sırasında zaten lirayı dolar karşısında güçlendirmeyi, daha doğrusu düşüşünü frenlemeyi göze almış durumdaSeçimlerin arifesinde, ülkemizin Merkez Bankası, nispeten istikrarlı bir ulusal para kurunu korumak için rezervlerinden birkaç milyar harcadı. Uzmanlara göre, yalnızca Mayıs ayında lirayı korumak Türkiye döviz rezervlerinin yüzde 15'ine mal oldu. Yani, muhalefet mevcut hükümete yönelik sert eleştirilerle ortaya çıkarken, rakiplerini yavaş yavaş ana kozlardan birinden mahrum ediyor – eğer ulusal para biriminin çöküşü gerçekleşmiş olsaydı bu gelişme rakipler tarafından kendi çıkarları için kullanılabilecekti.

 

Erdoğan seçimi kazanmasına rağmen, Liranın güçlenmesi için adayların ekonomi politikaları   başarılı değildi.  Başkan Erdoğanın politikası, bir yandan şimdiye kadar GSYİH'da artış ve gelişmekte olan bir ülke için oldukça yüksek bir istihdam düzeyi sağlayan enflasyonla mücadeleyi ihmal ederek ekonomik büyümeye öncelik veriyor, diğer yandan da liranın değerini düşürüyor.

 

Aynı zamanda, muhalefet adayı Kılıçdaroğlu, yüksek enflasyona ek olarak Batı'dan gelen çok "standart dışı" tavsiyeler sayesinde ülkeyi, dış zorluklara rağmen pek çok kişinin bilmediği bir ekonomik gerilemeye sürükleyebilecek açıklamalarda bulundu. Diğer taraftan Türkiye'nin önemli ticaret ortaklarından biri olan Rusya ile ilişkilerin kötüleştirilmesine sebep olan dengesiz açıklamalar yaptı.

 

Dolayısıyla Türk Lirası'nın değer kaybetmesinin ne zaman duracağı sorusu hala açık. Düşmeye devam ederken, sonuçta ülke kalkınması üzerinde olumlu bir etkisi olan ekonominin büyümesine katkıda bulunacaktır. Dolayısıyla bu bağlamda satırlarımı Şair Abdurrahman Karakoç’unda mısralarıyla süslerken şahsen bende

“Beden ölür, çürür, cana bakın siz.

Kim kiminle yürür, ona bakın siz.

Bırakın dönsün dönme dolaplar,

Haktan-hakikatten yana bakın siz,” düşüncesindeyim.

 

 

30 Mayıs 2023, Dresden

 


[1] https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/14-may%C4%B1s-2023-t%C3%BCrkiye-de-se%C3%A7imler-abd-ba%C5%9Fkan-erdo%C4%9Fan-%C4%B1-devirebilir-mi/

[2] https://www.tccb.gov.tr/receptayyiperdogan/biyografi/

[3] https://secim2023.cnnturk.com/28-mayis-2023-secimleri/secim-sonuclari/

[4] https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/ba%C5%9Fkan-erdo%C4%9Fan-ve-k%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu-nun-siyasi-m%C3%BCcadeleleri/

[5] https://www.tccb.gov.tr/receptayyiperdogan/biyografi/

[6] https://secim2023.cnnturk.com/28-mayis-2023-secimleri/secim-sonuclari/

[7] https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/de%C4%9Ferli-devlet-ba%C5%9Fkan%C4%B1m-erdo%C4%9Fan-a-a%C3%A7%C4%B1k-mektup-enflasyonun-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BC/

[8] https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/ortado%C4%9Fu-ve-uzakdo%C4%9Fu-daki-dengeler/

[9] https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/k%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu-nun-ikinci-tur-se%C3%A7im-stratejisi/

 

Empfehlen Sie diese Seite auf:

Druckversion | Sitemap
{{custom_footer}}