Kürdü dinlemeyen kâhya!

Kürdü dinlemeyen kâhya!

Ümit Yazıcıoğlu

Çok şey vardı anlatılacak, o yüzden sustum. Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Sen duydun mu sustuklarımı? İnsanlığı var eden, medeniyetleri yeşerten rüzgârlar hep doğudan esmiştir, insanlığı yok eden, ateş gibi kasıp kavuran fitneler de hep batıdan esmiştir...

Kendini sol diye tanımlayan ve tüm desteğini Kürdlere borçlu olduğu halde onları hiçe sayan zihniyetten HDP e siyasi arenada fayda olmaz. Halk HDP eş başkanları Pervin ile Sezai’nin performansından memnun değil. İkisi de halkın desteğini sağlayamıyorlar. Fiili saldırılarla baş edemediler ve 31Mart 2019 seçimlerine girerken psikolojik harekatın hükmünü azaltacak bir yol haritası çizmekte yetersiz kaldılar.

Değerli Abdullah Öcalan için başlatılan açlık grevlerine bile halktan yeterli destek bulamadılar. Her iki eş başkan cesaret edip açlık grevine giremediler. Pervin ve Sezai ikilisi istifa ettmeli değerli Ayhan Bilgen’i HDP’nin başına geçirmelidir. 31 Mart 2019 yerel Seçimlerinden sonra Pervin-Sezai ikilisi yolcu, çünkü bu siyasi metotlarıyla HDP'i iyi idare edemiyorlar. Halk bunun bilincinde. Zaten HDP+CHP+IP = İçi boş bir taktiksel ittifak demektir. Kölelerden seçilen ipli kahya, efendisinden daha zalimdir. Boş ittifakla yola çıkılmaz. Yola, inanmışlarla çıkılır.

Taktiksel açıdan birlikte hareket etme siyasi arenada bazen zaruri olsa bile, ittifak yaptığınız partinin siyasi geçmişi sizin siyasi hedeflerinizi frenler. Resmi olmayan CHP+HDP+IP ittifaklığının ve ortaklığının başarılı olma şansı ise azdır, çünkü her şey gayri resmidir. Kürdistan'da sol, kısmen seksenlere kadar ulusal kurtuluşu merkeze alan politikalar yürütmüştür. Seksen sonrası bu düşünce, ulusalcı Türk solu tarafından elimine edilmiş ve Kürdler paramiliter şiddettin ayak oyunlarına kurban edilmiştir. Siyaset evrimsel bir sürece karşılık gelir ve kendinden önceki politik deneyimi örnek alarak yoluna devam eder. Siz HDP olarak bu realiteyi nasıl unutabilirsiniz, anlamış değilim. CHP+HDP+IP ittifakı HDP acısından siyasi yenilginin açık itirafıdır ve siyasi köleliğin en kötü biçimidir. Köleliği kanıksayan ve onunla özdeşleşen zihin özgür değildir.

CHP+ HDP+ İP in gayri resmi olan secim ittifakının ve ortaklığının başarılı olma şansı ise sıfırdır. Kürdler, CHP ve İP 'li kardeşlerinin kendilerine neler yaptıklarının farkında ve her iki partiyide elbette iyi biliyorlar. Yıllar yılı, *Kürtlerin varlığını ve dilini dahi inkar eden, *Türkiye sadece Türklerindir, *Türk etnik ırkından olmayanların bu ülkede sadece köle ve hizmetçi olma hakkı vardır" diyen tekçi zihniyetle nasıl ittifak yapılır?

Rahmetli Cibranlı Halit bey ve Yusuf Ziya beyi, Şeyh Said efendi ve 47 arkadaşını idam ettiren, 1930 -1932 Ağrıda ve ayrıca 1937 -1938 de Dersimi tarumar eden, o dönemin iktidarının ve düşüncesinin temsilcilerinin, şimdi Kürtlerin oyuna talip olması bir şeyi değiştirmez, Kürt onlara oy vermez, unutmamıştır.

Siyasal varlığını Kürtlere borçlu olan “Kürd siyaseti” ise kendi bildiğini okuyor ve her seçimde olduğu gibi Kürdlerin oylarını çantada keklik belliyor. Yani “Kürd siyaseti” temsil ettiği toplumun beklentileriyle uyumlu bir politika yerine, kendi ideolojik ve katı anlayışını dayatıyor. Taktiksel açıdan birlikte hareket etme siyasi arenada bazen zaruri olsa bile, ittifak yaptığınız partinin siyasi geçmişi sizin siyasi hedeflerinizi frenler. Örneğin Kemalist olan Türk solu erken Cumhuriyet döneminden günümüze hep Kürdlere ihanet etmiş, onları kullanmış, onların kandırılan çocuklarının kanları üzerinde tepinmiş, bu tepinmeyle ikbal ve makam görmüş bir güruhtur. Temelde o solculardan biridir. 

Efendisi tarafından kıçına tekme atılan kâhya, bu kez bir başka efendiye uşaklık yapmak için yollar arar, zira kâhyanın amacı üzüm yemek değil, bağcıyı kovmaktır. Bizim kahyada buna benzer yüzlerce marifet var. Kürdlerin kendi kaderini belirleme tercihine karşı Marksist kardeşlik neyi sunuyorsa, ümmet kardeşliği de aynı şeyi savunuyor; karanlıkta boğma ve ortadan kaldırma. Toplum nasıl bu kadar olaylara, tepkisiz, etkisiz kalabiliyor!

Sayın Abdullah Öcalan'ın HDP'nin 1. Kasım 2015 seçimlerinde büyük oranda oy kaybetmesini ve çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının asıl nedeninin HDP'nin yanlış politikalar izlemesine bağladığı bilinen bir gerçektir. HDP yanlış siyasi tutum ve tavrını artık düzeltmelidir.