Rusya-Afrika Zirvesi Forumu ‘na bakış
1.) Giriş
Bu çalışma, Rusya ile Afrika arasındaki iş birliğinin Afrika kıtasında sürdürülebilir kalkınma için sağladığı fırsatları ve karşılaşılan zorlukları incelemektedir.
Tarihsel olarak Afrika, çoğunlukla Batı merkezli dış politika stratejilerine odaklanmış olsa da son yıllarda diğer bölgelerle iş birliğini güçlendirmeye yönelik artan bir ilgi gözlenmiştir.
Bu değişim, Afrika'nın, küresel arenadaki stratejik önemini dikkate alarak Rusya ile ilişkilerini güçlendirmesi için bir fırsat sunmuştur. Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, diyalogu teşvik etme ve ortaklıklar kurma açısından kritik platformlar haline gelmiştir. Bu makale, Rusya-Afrika ilişkilerinin tarihsel bağlamına ve potansiyel iş birliği alanlarına dair bir inceleme sunmakta ve sürdürülebilir iş birliği için aşılması gereken zorlukları ele almaktadır. Çalışma hem Rusya hem de Afrika ülkeleri için iş birliğinin kalkınma üzerindeki faydalarını en üst düzeye çıkarmak için politika önerileriyle sonuçlanmaktadır.
2.) Rusya-Afrika İlişkilerinin Tarihsel Arka Planı:
Tarihsel olarak, Rusya birçok Afrika ülkesiyle diplomatik ve ekonomik ilişkiler sürdürmüştür. Soğuk Savaş dönemi, Rusya'nın Afrika uluslarına sağladığı kapsamlı destekle, stratejik ortaklıklar ve askeri yardımların gelişmesine tanıklık etmiştir. Bununla birlikte, Soğuk Savaş sonrası ilişkilerde geçici bir düşüş yaşanmıştır. Ne var ki, son yıllarda Rusya, Afrika'ya yönelik yeniden ilgi göstermiş ve kıtadaki geniş potansiyel ve kaynakları tanımıştır. Bu yeni ilgi, ticaret, enerji, tarım ve altyapı gibi alanlarda iş birliğini teşvik eden girişimlerle sonuçlanmıştır.
Rusya-Afrika ilişkilerinin tarihsel arka planı oldukça çeşitli ve karmaşık bir sürece dayanmaktadır. İki taraf arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkiler, zaman içinde farklı dönemlerde değişiklikler göstermiştir. Soğuk Savaş dönemi, Rusya'nın Afrika ülkeleriyle ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu dönemde, Rusya, birçok Afrika ulusuna kapsamlı destek sağlamış, stratejik ortaklıklar geliştirmiş ve askeri yardımlarda bulunmuştur. Bu dönemde Afrika, Sovyetler Birliği'nin ve diğer Doğu Bloku ülkelerinin etkisi altına girmiş ve büyük ölçüde bu ülkelerle ilişkilerini güçlendirmiştir.
Rusya'nın askeri ve ekonomik yardımları, bazı Afrika ülkelerinin iç işlerine müdahale etmesine neden olmuş ve bu durum Soğuk Savaş sonrası ilişkilerde geçici bir düşüş yaşanmasına yol açmıştır. Ancak Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte, Rusya-Afrika ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Rusya, 2000'li yıllardan itibaren Afrika kıtasına yönelik ilgisini artırmış ve kıtadaki geniş potansiyel ve kaynakları tanımıştır. Bu dönemde, ticaret, enerji, tarım ve altyapı gibi alanlarda iş birliğini teşvik eden girişimlerde bulunmuştur. Afrika ülkeleri de ekonomik büyümelerini desteklemek ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için Rusya ile iş birliğini önemsemeye başlamışlardır. Rusya'nın yeniden ilgi gösterdiği Afrika kıtasında, doğal kaynaklara erişim, pazar genişletme ve jeopolitik nedenler gibi çeşitli faktörler önemli rol oynamaktadır. Özellikle enerji kaynakları, madenler ve tarım ürünleri gibi zengin kaynaklara sahip Afrika ülkeleri, Rusya için stratejik önem taşımaktadır.
Günümüzde, Rusya-Afrika ilişkileri giderek derinleşmekte ve çeşitlenmektedir. Her iki taraf da karşılıklı çıkarları doğrultusunda iş birliğini artırmayı hedeflemekte ve çeşitli sektörlerdeki projeleri desteklemektedir. Bu yeni dönemde, Afrika ülkeleri, kendi kalkınma hedeflerine ulaşmak için Rusya'nın teknik destek, yatırım ve ticaret olanaklarından yararlanma fırsatlarına sahiptir. Ancak bu ilişkilerde karşılaşılan zorluklar da vardır. Siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk, güvenlik sorunları ve farklı ekonomik yapılar, iş birliğini sınırlayan engeller arasında yer almaktadır. Ayrıca, diğer büyük uluslararası aktörlerin (örneğin Çin, ABD ve AB) Afrika'ya yönelik artan ilgisi, rekabetçi bir ortam yaratmaktadır.
Sonuç olarak, Rusya-Afrika ilişkileri tarihsel olarak değişkenlik göstermiş ve günümüzde yeni bir döneme girmiştir. Her iki tarafın da iş birliğini artırma isteği, ekonomik ve stratejik çıkarlar üzerinde odaklanmalarını sağlamaktadır. Ancak başarı için siyasi istikrarın sağlanması ve karşılıklı çıkarlara uygun projelerin geliştirilmesi önemlidir. Bu şekilde, Rusya-Afrika ilişkileri hem bölgesel hem de küresel anlamda daha kapsamlı ve sürdürülebilir bir boyuta ulaşabilir.
3.) Rusya-Afrika Zirvesi Forumunun Politik perspektifleri
"Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, tarihsel bir perspektiften hareketle, Kuzey başkentinde gerçekleşen zirvenin tematik spektrumunda gözlemlenen değişimi vurgulamaktadır. Zirve, özellikle gıda ve gübreler, dijitalleşme, bankacılık, endüstriler ve kamu yönetimi gibi konuları geçen foruma kıyasla daha fazla vurgulamıştır. Buna ek olarak, eğitim alanına da aktif bir şekilde değinilmiştir.
Son yıllarda, Rusya'daki Afrikalı öğrencilerin sayısındaki artış, Afrika'da Rus üniversitelerinin şubelerinin açılmasını mümkün kılacak bir beklentidir. Ancak, kıtanın farklı ülkelerindeki durumların farklılık göstermesi, zirvenin sonuçlarının anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Örneğin, nüfus ve GSYİH açısından Afrika'nın en büyük ülkesi olan Nijerya, başkan yardımcısı tarafından başkanlık edilen büyük bir delegasyonla temsil edilmiştir ve teknoloji odaklı konulara öncelik vermiştir. Diğer yandan, yoksul ülkeler, doğrudan yatırım içeren projelerle daha fazla ilgilenmektedirler. Ancak tüm bu farklılıklara rağmen, Afrika'nın temel konumu "sormuyoruz, ama iş birliği teklif ediyoruz" şeklinde ifade edilmektedir. Bu, 2019'dan önce var olan SSCB benzeri bir "Rusya'nın dönüşü" beklentisinin yerini, rasyonel ve karşılıklı yarar sağlayan bir odaklanmanın aldığını göstermektedir.
Zirve, öncelikli olarak kıtanın dış politikası açısından büyük bir öneme sahiptir. Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, son on yılda gerçekleştirilen önemli bir etkinliktir ve Afrika ülkelerinin dış politika ve iş birliği çerçevesindeki büyümesini incelemek açısından önem taşır. Bu zirve, Afrika ülkelerinin kendi egemenliklerinin büyümesini ve çıkarlarını en üst düzeye çıkararak denge kurma kabiliyetini güçlendirmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Batı'nın, Rusya ile olan iş birliğini engelleme girişimleri, Afrikalı liderlerin bağımsızlık ve egemenlikleri konusundaki kararlılığını pekiştirmiştir. Bu durum, Afrika'nın dış aktörlerle denge kurarak kendi çıkarlarını koruma yeteneğinin arttığına işaret etmektedir.
Özellikle tarım ve güvenlik alanlarındaki iş birliği, Afrika'nın insani ve ekonomik sorunlarına yönelik çözümler sunmuştur. Rusya'nın, gıda güvenliği ve tarımın modernizasyonu konusundaki katkıları, Afrika ülkelerinin tarımsal potansiyellerini artırarak kıtanın kendi gıda ihtiyacını karşılamasına yardımcı olmuştur. Ayrıca, Rusya'nın güvenlik alanındaki iş birliği, bölgedeki istikrarın sağlanmasına ve yerel çatışmaların önlenmesine katkı sağlamıştır. Bu, Afrika ülkelerinin güvenlik tehditleriyle başa çıkma konusundaki kapasitelerini güçlendirmelerine yardımcı olmuştur.
Zirve ve forum, Afrika'nın ekonomik kalkınma ve refahını artırma konusundaki hedeflerini desteklemektedir. Rusya'nın Afrika'ya sağladığı teknoloji ve yatırım imkanları, kıtanın ekonomik büyümesine katkı sağlamış ve yerel endüstrilerin gelişimini desteklemiştir. Ayrıca, Rusya'nın eğitim ve yönetim alanlarındaki iş birliği, Afrikalı öğrencilerin eğitim olanaklarına erişimini artırmış ve yönetim kapasitelerinin güçlenmesine yardımcı olmuştur.
Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika ile Rusya arasındaki iş birliğini daha da güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu strateji, gelişmekte olan ülkelerle iş birliği içinde uygulanarak küresel çok kutuplu dünya düzenine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu, Afrika ülkelerinin kendi kaderlerini belirleme ve uluslararası sahnede daha etkin bir rol oynama yolundaki kararlılıklarını desteklemektedir.
Sonuç olarak, Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika'nın uluslararası sahnede artan önemini yansıtan ve kıtadaki dış politika ve iş birliği alanlarında önemli bir adımı temsil eden önemli bir etkinlik olmuştur. Bu tür etkinlikler, bölgesel ve küresel düzeyde, diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi ve kalkınma hedeflerinin şekillendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle, enerji ve dijitalleşme gibi stratejik alanlardaki iş birliği ve ilişkilerin güçlendirilmesi hem Afrika hem de Rusya için uzun vadeli karşılıklı yararlar sağlayabilir."
4.) İlke ve anlayışın Rusya-Afrika zirvesine yansıması
Egemenliğin büyümesi, bireylerin kendi çıkarlarının farkında olması ve bu farkındalık temelinde tüm iletişim ve etkileşimleri değerlendirmesiyle başlamaktadır. Afrika ülkeleri, bu temel ilkeyi benimsemek suretiyle son on yılda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Bu ilerlemelerin ardında yatan önemli bir soru, kıtanın devletleri ve dış aktörleri tarafından sıkça sorulan "Buna neden ihtiyacımız var?" sorusudur. Bu sorunun yanıtı, geniş bir dış aktörler yelpazesinin Afrika'ya yönelik yüksek stratejik ve çeşitli ilgisinin, kendi çıkarlarını en üst düzeye çıkararak aralarında denge kurmayı mümkün kılan anlayışın bir sonucudur.
Rusya-Afrika zirvesi ve forumu, bu ilke ve anlayışın önemli bir yansıması olarak öne çıkmaktadır. Öncesinde, kıta ülkelerinin böyle bir konumu, Rusya Federasyonu'na ek avantajlar ve fırsatlar sunmuştur. Zirveye olan yoğun ilgi, Afrikalı temsilciler arasında dikkat çeken bir unsurdur ve bu etkinlik, Afrika ülkelerinin dış politikalarında etkili ve verimli bir rol oynamıştır. Ancak, bu konum aynı zamanda Rusya'dan ek taleplere de yol açmıştır. Afrika ülkeleri, Rusya Federasyonu ile Batı arasındaki ilişkilerin siyasallaşmasına fazla dahil olmayı istememektedirler. Bu nedenle, Rus tarafı Afrika'nın taleplerini dikkate alarak, zirve ve forumu çok çeşitli alanlarda etkileşimi geliştirmeye odaklanmıştır.
Medya dünyasında abartının eksik olduğu görülse de bu tür etkinliklerin önemini azaltmamaktadır. Benzer bir şekilde, gazetecilerin yoğun duygusal içerikli haberler yerine gerçek etkileşime odaklanmaları, katılımcılar için faydalı olacaktır. Bu tür uluslararası olayların sonuçları her zaman medyada ikinci bir kesim tarafından analiz edilmektedir; özellikle ülkelerin katılımının niceliksel göstergeleri, 1-2 düzeyindeki kişi sayısı gibi veriler önem taşımaktadır. İki devletin temsilcileri arasındaki görüşmelerde, 54 ülkeden 45'inin temsili ve birçoğunun (17'sinde 17) zirvenin başarısızlığından bahsedilmesi, bazı katılımcılar için garip bir durum oluşturmuştur. Örneğin, Cezayir'in cumhurbaşkanı yerine başbakan tarafından temsil edilmesi, zirvenin önemini etkilememiştir; çünkü Cezayir cumhurbaşkanı, zirveden önce Rusya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti. Ayrıca, katılan çok sayıda ülke nedeniyle, tarafsız analistlerin etkinlik sırasındaki gerçek performans göstergelerini değerlendirmesi zorluğu yaşanmaktadır.
Aynı şekilde, iş dünyası ve yetkililer arasındaki müzakerelerin bir kısmının kapalı ikili formatlarda gerçekleşmesi, içeriden bilgi sahibi olsalar bile, bu bilginin kamusal alanda görünmezliği ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, enerji konularının da dikkat çeken bir öneme sahip olduğu gözlemlenmektedir. Rusya, "Afrika'nın kaynakları Afrikalılar için" mantığına önemli bir destek sağlamaktadır. Afrika'nın, küresel gelecek ve enerji geçişi gibi konulardaki endişeleri paylaşarak, halkının ve endüstrisinin enerji kullanılabilirliğini genişletmek ve istikrarı sağlamak için enerji kaynaklarını kullanması gerektiği önemle vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, Afrika temsilcilerinin Batı'ya yönelik kesinlikle spesifik iddiaları ortaya çıkmakta olup, gelişimleri için kendi kaynaklarını kullanma hakkını savunmaktadırlar.
(a)Egemenliğin Büyümesi ve Bireylerin Farkındalığı
Egemenliğin büyümesi ve bireylerin kendi çıkarlarının farkında olması, Afrika ülkelerinin dış politika ve iş birliği alanında kaydettiği ilerlemelerin temelini oluşturmaktadır. Bu temel ilke, tüm iletişim ve etkileşimlerin, kendi çıkarlarını gözeterek değerlendirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu, kıta ülkelerinin dış aktörlerle ilişkilerinde daha güçlü bir pozisyon almasına ve egemenliklerini güçlendirmesine imkân tanımaktadır.
(b)Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu: Öncelikli Dış Politika Alanı
Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, son on yılda gerçekleştirilen önemli bir etkinlik olup, Afrika ülkelerinin dış politika ve iş birliği alanlarında kaydettiği büyümeyi incelemek açısından büyük önem taşımaktadır. Bu etkinlik, Afrika ülkelerinin kendi egemenliklerini ve çıkarlarını koruyarak denge kurma becerilerini güçlendirmelerini göstermektedir. Batı'nın baskılarına rağmen, zirve, Afrikalı liderlerin bağımsızlık ve egemenliklerine olan kararlılığını pekiştirmiştir.
(c)Zirvede Vurgulanan Önemli Konular: Gıda, Gübreler, Dijitalleşme ve Eğitim
Zirvede, çeşitli önemli konular vurgulanmıştır. Bunlar arasında gıda ve gübrelerin önemi, dijitalleşme, bankacılık, endüstriler ve kamu yönetimi gibi alanlar yer almaktadır. Aynı zamanda eğitim de aktif bir şekilde ele alınmıştır. Son yıllarda Rusya'daki Afrikalı öğrencilerin sayısındaki artış, Afrika'da Rus üniversitelerinin şubelerinin açılmasını mümkün kılacak bir beklentidir. Bu, Afrikalı öğrencilerin eğitim olanaklarına erişimini artıracak ve kıtanın kendi yönetim kapasitelerini güçlendirecektir.
(d)Zirve Sonuç Bildirgesinde Yer Alan Önemli Anlaşmalar ve İş birliği Alanları
Zirve sonuç bildirgesinde siyaset, güvenlik, ticaret, ekonomi ve hukuk alanlarında iş birliği vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra, bilimsel, teknik ve insani iş birliği mekanizmalarının oluşturulması gibi konular da önemli bir yer tutmaktadır. Bu anlaşmalar, önceki beyanlardan farklı olarak, pratikte uygulanabilirliği vurgulamakta ve iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflemektedir.
(e)Zirvenin Gelecekteki Stratejik Önemi
Zirve, Afrika'nın kalkınma sürecine önemli bir katkı sağlayacak ve bölge ve dünya genelinde diplomatik ilişkilerin güçlenmesine imkân tanıyacak stratejik bir platformdur. Rusya ve Afrika arasındaki iş birliğini daha da güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu iş birliği, küresel çok kutuplu dünya düzenine katkı sağlamak ve Afrika'nın kendi kaderini belirleme hakkını pekiştirmek amacıyla uygulanmaktadır.
(f)Sonuç ve Öneriler
Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika'nın uluslararası sahnede artan önemini yansıtan ve kıtadaki dış politika ve iş birliği alanlarında önemli bir adımı temsil etmektedir. Bu tür etkinlikler, diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi ve kalkınma hedeflerinin şekillendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, belirlenen hedeflere ulaşmak için pratik adımlar atılmalı ve Afrika'nın özgün ihtiyaçlarına uygun stratejiler geliştirilmelidir. Rusya ve Afrika arasındaki iş birliği, gelecek nesiller için barış, güvenlik ve kalkınmanın temelini oluşturan önemli bir adımdır ve bu iş birliğinin başarısı için kararlılıkla çalışılmalıdır. Özellikle, enerji ve dijitalleşme gibi stratejik alanlardaki iş birliği ve ilişkilerin güçlendirilmesi, Afrika'nın sürdürülebilir kalkınma sürecine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, Rusya'nın Afrika ile gelecekteki iş birliği ve ilişkilerine odaklanması, kıtadaki kalkınma ve refah için önemli bir fırsat sunmaktadır.
5.) Rusya-Afrika ilişkilerinde ülkelerin İş birliği için Potansiyel Alanlar:
(a)Ekonomik İş birliği:
Afrika'nın doğal kaynak zenginliği ve tarımsal potansiyeli, Rusya için yatırım açısından çekici bir alan sunmaktadır. Doğal kaynaklar, madencilik, petrol ve gaz, tarım ürünleri gibi sektörlerde iş birliği olanakları sunar. Rusya'nın teknoloji ve sermaye birikimi, Afrika'nın bu kaynakları verimli bir şekilde kullanmasına katkıda bulunabilir. Aynı zamanda, Afrika pazarları da Rusya için çeşitlendirme fırsatları sunar. İki taraf arasında ekonomik iş birliği, ticaret hacminin artırılmasını ve karşılıklı yarar sağlayan yatırımların teşvik edilmesini hedeflemelidir.
(b)Enerji Sektörü:
Rusya'nın enerji sektöründeki uzmanlığı ve Afrika'nın artan enerji talebi, enerji alanında iş birliğini cazip kılmaktadır. Rusya, Afrika ülkelerine enerji altyapısı ve teknolojisi sağlayarak, kıtadaki enerji güvenliğinin artırılmasına katkıda bulunabilir. Aynı zamanda, Afrika ülkeleri de Rusya'nın enerji kaynaklarını ithal ederek enerji arz güvenliğini artırabilirler. Enerji alanındaki iş birliği, sürdürülebilir enerji projeleri ve enerji verimliliğinin artırılması gibi alanları kapsamalıdır.
(c)Altyapı Geliştirme:
Rusya'nın altyapı projelerindeki deneyimi, Afrika'nın kalkınma açığını kapatmak için önemli bir potansiyel sunmaktadır. Ulaştırma, telekomünikasyon ve kentsel planlama gibi altyapı projeleri, Afrika'nın ekonomik büyüme ve sosyal gelişimine katkı sağlayabilir. Rusya, bu alanda teknik bilgi ve yatırım sağlayarak, Afrika ülkelerinin altyapı geliştirme çabalarına destek olabilir. Bu iş birliği, kıtadaki ulaşım ve haberleşme altyapısının modernizasyonu ve entegrasyonunu hedeflemelidir.
(d)Tarım ve Gıda Güvenliği:
Rusya'nın tarım sektöründeki uzmanlığı, Afrika ülkelerinin tarım ve gıda güvenliği açısından karşılaştığı zorlukların çözümünde önemli bir rol oynayabilir. Tarım alanındaki iş birliği, modern tarım tekniklerinin transferi, tarım ürünleri ticareti ve gıda güvenliğine yönelik stratejik projeleri içerebilir. Bu şekilde, Afrika'nın tarımsal potansiyelini değerlendirerek kıtadaki açlık ve yetersiz beslenme sorunlarına çözüm aranabilir.
(e)Eğitim ve Teknoloji Transferi:
Rusya'nın teknoloji ve eğitim alanındaki uzmanlığı, Afrika ülkelerinin insan kaynağı ve teknoloji altyapısını güçlendirmelerine yardımcı olabilir. Eğitim ve teknoloji transferi, bilimsel araştırmaların teşvik edilmesi, üniversiteler arası iş birliği ve uzmanlık alanlarında eğitim programları içerebilir. Bu iş birliği sayesinde, Afrika ülkeleri daha nitelikli iş gücü yetiştirme ve teknoloji altyapısını geliştirme imkanına sahip olabilirler.
Sonuç olarak, Rusya ve Afrika arasındaki iş birliği için birçok potansiyel alan bulunmaktadır. Ekonomik iş birliği, enerji sektörü, altyapı geliştirme, tarım ve gıda güvenliği, eğitim ve teknoloji transferi gibi alanlarda yapılan iş birliği hem Rusya hem de Afrika ülkeleri için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu alanlardaki iş birliği, kıtadaki sürdürülebilir kalkınma ve refahın artırılmasına katkıda bulunabilir ve hem Rusya hem de Afrika için karşılıklı çıkarları olan bir ilişkiyi destekleyebilir.
6.)Rusya-Afrika İş birliğinin için zorlukları
(a)Siyasi İstikrarsızlık:
Afrika kıtasındaki siyasi belirsizlikler ve iç çatışmalar, uzun vadeli iş birliği için önemli bir zorluktur. Siyasi istikrarsızlık, yatırım yapma ve uzun süreli projelere katılım gibi iş birliği faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, iş birliğini güçlendirmek için Afrika ülkelerinin iç politikalarında istikrarın sağlanması ve çatışma çözümü süreçlerine odaklanılması önemlidir. Aynı zamanda, Rusya ve diğer dış aktörlerin de siyasi istikrara katkıda bulunacak adımlar atması ve mevcut krizlere çözüm arayışında aktif rol almaları gerekmektedir.
(b)Ekonomik Çeşitlendirme
Birçok Afrika ekonomisi, dar bir mal çeşitliliğine bağımlıdır ve büyük ölçüde doğal kaynaklara dayalıdır. Bu durum, küresel piyasa dalgalanmalarına ve fiyat oynaklığına karşı hassasiyeti artırarak ekonomik sürdürülebilirliği zayıflatabilir. Rusya'nın iş birliği, Afrika ekonomilerinin çeşitlendirilmesine katkıda bulunmayı hedeflemelidir. Teknoloji transferi, katma değeri yüksek endüstrilerin geliştirilmesi ve tarım dışı sektörlerin güçlendirilmesi gibi alanlarda yapılan iş birliği, Afrika ekonomilerinin dayanıklılığını artırabilir. Bu aynı zamanda, Afrika ülkelerinin kendi ekonomik geleceklerini belirleme ve küresel ekonomide daha güçlü bir konuma gelme çabalarını destekleyebilir.
(c)İnsan Sermayesi Gelişimi
Afrika'nın iş birliğinden tam anlamıyla faydalanabilmesi için insan sermayesi gelişimi büyük önem taşır. Beceri eksiklikleri, eğitim düzeyinin düşüklüğü ve yetersiz insan kaynağı, iş birliği projelerinin etkin bir şekilde uygulanmasını ve sürdürülebilir sonuçlar elde edilmesini zorlaştırır. Bu nedenle, Rusya'nın eğitim ve kapasite geliştirmeye yönelik desteği, Afrika ülkelerinin insan sermayesi açığını kapatmaya yardımcı olabilir. Teknik eğitim, bilimsel araştırma ve uzmanlık alanlarında yapılan iş birliği, Afrika'nın yetenekli ve nitelikli insan gücünü artırabilir. Ayrıca, girişimcilik ve yenilikçilik için eğitim programları düzenlenmesi, yerel ekonomik gelişmeyi destekleyebilir ve iş birliği projelerinin sürdürülebilirliğini güçlendirebilir.
Bu zorluklar göz önünde bulundurularak, Rusya ve Afrika arasındaki iş birliği, sadece ekonomik ve ticari boyutta değil, aynı zamanda siyasi istikrarın güçlendirilmesi ve insan sermayesi gelişiminin desteklenmesi gibi alanlarda da kapsamlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımı gerektirmektedir. Her iki tarafın da ortak çıkarlar doğrultusunda güçlü bir iş birliği yapması, kıtanın sürdürülebilir kalkınmasını destekleyebilir ve bölgesel ve küresel düzeyde iş birliğinin potansiyelini artırabilir.
7.)Sonuç
Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika ile Rusya arasındaki ilişkilerin yeni bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Tarihsel süreçte gözlemlenen değişim, her iki tarafın da karşılıklı çıkarlar doğrultusunda güçlü bir stratejik iş birliği yapma iradesini yansıtmaktadır. Bu etkinlik, Afrika'nın ekonomik kalkınma, güvenlik, teknoloji ve diğer birçok önemli alanda ihtiyaç duyduğu desteği sağlamayı hedeflemektedir. Zirve ve Forum, enerji, tarım, dijitalleşme, güvenlik, eğitim ve kamu yönetimi gibi stratejik alanlarda iş birliğinin artırılmasını vurgulamıştır. Bu iş birliği, Afrika'nın kalkınma hedeflerine ulaşmasına ve yerel sorunlarla mücadelesine katkıda bulunmuştur.
Özellikle enerji alanındaki iş birliği, Afrika ülkelerinin enerji güvenliğini sağlama ve kendi enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanma imkânı sunmuştur. Tarım ve güvenlik alanlarındaki iş birliği, Afrika'nın gıda güvencesini artırarak insani sorunlarına çözüm üretmeye yardımcı olmuştur. Rusya'nın tarım modernizasyonu ve tarım ürünleri ticaretine yönelik katkıları, Afrika ülkelerinin tarımsal potansiyellerini geliştirmesine destek olmuştur. Güvenlik alanındaki iş birliği ise, bölgedeki istikrarın sağlanmasına katkı sağlamış ve çatışmaların çözümüne yönelik adımlar atılmıştır. Eğitim ve yönetim alanlarındaki iş birliği, Afrika'nın insan kaynağının güçlendirilmesi ve kamu yönetiminin modernizasyonu açısından önemli adımlardır. Rusya'nın Afrikalı öğrencilere eğitim imkanları sunması, kıtanın nitelikli iş gücüne sahip olmasına katkı sağlamıştır.
Aynı şekilde, yönetim alanındaki iş birliği, yerel yönetimlerin kapasite geliştirmesine ve etkin kamu hizmetleri sunmasına yardımcı olmuştur. Bu zirve aynı zamanda Afrika'nın dış politikasındaki bağımsızlığı ve egemenlik hakkına olan vurgusunu güçlendirmiştir. Afrika ülkelerinin, kendi çıkarlarını koruyarak ve dengeleyerek dış aktörlerle ilişkiler kurma yeteneği artmıştır. Bu da kıtanın daha güçlü ve etkili bir oyuncu olarak uluslararası sahnede yer almasına katkı sağlamaktadır.
Sonuç olarak, Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika ile Rusya arasındaki iş birliğinin önemli bir adımını temsil etmektedir. Her iki tarafın da karşılıklı çıkarları doğrultusunda yapılan bu iş birliği, Afrika'nın kalkınma ve refahını artırmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. İlerleyen dönemde, enerji, tarım, güvenlik, eğitim ve yönetim gibi stratejik alanlardaki iş birliğinin daha da güçlenerek devam etmesi, her iki tarafın da uzun vadeli kazanımlar elde etmesini sağlayacaktır. Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu'nun başarısı, Afrika'nın uluslararası alanda güçlenen rolüne ve kıtadaki kalkınma çabalarına verilen öneme işaret etmektedir.
Rusya-Afrika Zirvesi ve Forumu, Afrika ile Rusya arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen önemli bir etkinliktir. Zirve, enerji, tarım, dijitalleşme, güvenlik, eğitim ve kamu yönetimi gibi stratejik alanlarda iş birliğinin artırılmasını vurgulamıştır. Afrika'nın kalkınma ve refahını artırmak için önemli bir fırsat sunan bu iş birliği, kıtadaki güvenlik, enerji ve tarımsal potansiyellerin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda, Afrika'nın dış politikasındaki bağımsızlığı ve egemenlik hakkına olan vurgusu, kıtanın uluslararası sahnede güçlenen rolünü yansıtmaktadır. Bu zirve, gelecek nesiller için barış, güvenlik ve kalkınmanın önemini vurgulamakta ve Afrika ile Rusya arasındaki iş birliğinin stratejik bir nitelik kazandığını göstermektedir.
8.) Kaynakça:
1.)Yazıcıoğlu, Ü. (Haziran 2023), Rusya-Afrika Zirvesi: Gıda Güvencesi ve İş birliği. Institut für Menschenrechte, Erişim tarihi: 1 Ağustos 2023, URL: https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/rusya-afrika-zirvesi-g%C4%B1da-g%C3%BCvencesi-ve-i%C5%9F-birli%C4%9Fi/
2.)Yazıcıoğlu, Ü. (2023, 21 Temmuz), Rusya'nın Ukrayna'ya Deniz Ablukası, Institut für Menschenrechte, Erişim tarihi: 1 Ağustos 2023, URL: https://www.institut-fuer-menschenrechte.eu/t%C3%BCrk%C3%A7e-makaleler/rusya-n%C4%B1n-ukrayna-ya-deniz-ablukas%C4%B1/
3.)Rusya'nın Dış Politikası ve İş birliği: Afrika ile Stratejik Ortaklık. (2023, 1 Temmuz). Ortaklık: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Dergisi, 2(1), 25-38.
4.)Rusya ve Afrika İlişkileri: Geçmişten Günümüze ve Geleceğe Doğru Bir Değerlendirme. (2022, 15 Nisan).
5.)Moskova: Rusya Afrika Çalışma Grubu. Afrika'nın Kalkınma Sürecinde Rusya'nın Rolü ve Önemi. (2021, 10 Aralık). Rus Dünyası: Uluslararası İlişkiler ve Bölgesel.