Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -
      Europäische Institut für Menschenrechte - Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu -

Çin-Rusya İlişkilerinin 75. Yılında: Stratejik İş birliği ve Kültürel Alışveriş

Çin-Rusya İlişkilerinin 75. Yılında: Stratejik İş birliği ve Kültürel Alışveriş

 

Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu

 

I. Giriş

 

A. Çin-Rusya diplomatik ilişkilerinin 75. yıl dönümü

 

Çin ve Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yıl dönümü, tarihsel bir kilometre taşı olarak kabul edilir. İki ülke arasındaki bu uzun süreli ilişkiler, stratejik önemini koruyarak zaman içinde derinleşmiş ve genişlemiştir. İlk diplomatik temaslar 1949'da Sovyetler Birliği'nin Çin Cumhuriyeti'ni tanımasının ardından başlamıştır. Bu ilişkiler, Soğuk Savaş döneminde yoğun bir şekilde şekillenmiş ve 1950'lerde ortak ideolojik ve siyasi hedeflere dayalı olarak güçlenmiştir. Ancak, ilişkiler sonraki dönemlerde değişikliklere uğramış ve uyumlu bir iş birliği döneminden sonraki döneme kadar bazen gerilimli olmuştur. Bugün, Çin-Rusya ilişkileri, karşılıklı güven, iş birliği ve ortak çıkarlar temelinde sağlam bir zemin üzerinde durmaktadır.

 

B.  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çin'e yapacağı ziyaret öncesi özel görüşme

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çin'e yapacağı ziyaret öncesi özel görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve önemini vurgulamaktadır. Bu görüşme, gelecekteki iş birliği alanlarını belirleme, ortak hedefleri tartışma ve stratejik ilişkileri daha da güçlendirme fırsatı sunmaktadır. Putin'in Çin ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni bir dönemine işaret etmektedir ve gelecekteki diplomatik adımların temelini oluşturacaktır. Bu görüşme, sadece ikili ilişkileri değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel meselelerdeki iş birliğini de ele alacaktır. Putin'in Çin ziyareti, Çin-Rusya ilişkilerinin gelecekteki seyrini şekillendirecek ve bölgesel dengeyi etkileyecek önemli bir olay olarak değerlendirilmektedir.

 

II. Çin-Rusya İlişkilerinde Stratejik İş birliği

 

A. Çin ve Rusya arasındaki tarihsel dostluk ve siyasi karşılıklı güven

 

Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, tarihsel olarak derin bir dostluk ve karşılıklı güven temelinde şekillenmiştir. İki ülke arasındaki ilişkilerin kökleri, geçmişteki ortak ideolojik ve siyasi hedeflerde bulunabilir. Özellikle Soğuk Savaş döneminde, Çin ve Sovyetler Birliği, ABD ve Batı bloğuna karşı birlikte durarak stratejik bir ittifak oluşturmuşlardır. Ancak, ilişkiler sonraki dönemlerde karmaşık bir seyir izlemiş ve zaman zaman gerilimli olmuştur. Özellikle 1960'larda Çin-Sovyet ayrılığı, ilişkilerin zorlu bir dönemden geçmesine neden olmuştur. Ancak, son yıllarda, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki bu dalgalanmalar, karşılıklı anlayış ve diyaloğun artmasıyla yerini daha sağlam bir zemine bırakmıştır. Günümüzde, Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, karşılıklı saygı, eşitlik ve karşılıklı çıkarlar üzerine inşa edilmiş stratejik bir ortaklık olarak tanımlanabilir.

 

B.  İki ülke arasındaki stratejik iş birliğinin temel prensipleri

 

Çin ve Rusya arasındaki stratejik iş birliği, bir dizi temel prensibe dayanmaktadır. İki ülke, egemenliklerine ve toprak bütünlüklerine saygı gösterme, karşılıklı yarar ve ortak kazanç prensiplerine bağlılık, siyasi istikrarın ve uluslararası güvenliğin korunması, barışçıl çözüm ve diyalog yoluyla anlaşmazlıkların çözülmesi gibi ilkeleri benimsemişlerdir. Ayrıca, her iki ülke de Birleşmiş Milletler Şartı'nın prensiplerine, uluslararası hukukun temel normlarına ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarına bağlılık göstermektedir. Stratejik iş birliği, karşılıklı güvene dayanan, sürdürülebilir ve istikrarlı bir ortaklık olarak nitelendirilebilir.

 

C.  Ticaret hacmindeki artış ve ekonomik iş birliğinin güçlenmesi

 

Çin ve Rusya arasındaki ekonomik iş birliği, son yıllarda belirgin bir şekilde artmıştır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, tarihsel olarak en yüksek seviyelere ulaşmıştır ve bu, karşılıklı ticaret ve ekonomik ilişkilerin güçlendiğine işaret etmektedir. Özellikle Çin'in "Kuşak ve Yol" girişimi ve Rusya'nın Avrasya Ekonomik Birliği gibi büyük ölçekli projeleri, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini teşvik etmektedir. Enerji, tarım, altyapı ve yüksek teknoloji gibi alanlarda iş birliği, her iki ülkenin de ekonomik kalkınmasına katkı sağlamakta ve bölgesel kalkınma ve istikrara destek olmaktadır. Bu ekonomik iş birliği, Çin ve Rusya arasındaki stratejik ortaklığın güçlenmesine ve karşılıklı çıkarların artmasına katkıda bulunmaktadır.

 

III. Ukrayna Krizi ve Çin-Rusya İlişkileri

 

A. Çin'in Ukrayna krizine objektif yaklaşımı ve barış çağrısı

 

Çin, Ukrayna krizine karşı objektif ve tarafsız bir yaklaşım sergilemiş ve barış çağrılarında bulunmuştur. Çin Halk Cumhuriyeti, krizde taraflara karşı adil bir duruş sergilemiş ve çatışmanın çözümünde diyalog ve müzakere yolunu benimsemiştir. Çin'in barış çağrıları, çatışmanın şiddetlenmesini ve tansiyonun artmasını önlemeyi hedeflemiştir. Çin, uluslararası topluma, taraflar arasındaki gerilimi azaltmak ve barışçıl bir çözüm bulmak için çaba sarf etme çağrısında bulunmuştur.

 

B. Çatışmanın çözümüne yönelik Çin'in önerileri ve çabaları

 

Çin, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çeşitli önerilerde bulunmuş ve aktif bir şekilde çaba sarf etmiştir. Başkan Xi Jinping'in dört ilke ve üç gözlemini içeren önerileri, krizin barışçıl bir şekilde çözülmesine ve taraflar arasında diyaloğun güçlendirilmesine odaklanmıştır. Çin, çatışmanın taraflarını doğrudan görüşmelere çağırmış ve uluslararası toplumun arabuluculuk rolünü vurgulamıştır. Ayrıca, Çin, BM Güvenlik Konseyi'nin taraflar arasında müzakereleri teşvik etmek için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini de belirtmiştir.

 

C. Çin-Rusya stratejik ortaklığının krizdeki rolü ve tutumu

 

Çin-Rusya stratejik ortaklığı, Ukrayna krizinde önemli bir rol oynamış ve iki ülke arasında güçlü bir dayanışma sağlamıştır. Rusya, Çin'in krize yönelik objektif ve adil yaklaşımını desteklemiş ve iki ülke arasındaki diyaloğu güçlendirmiştir. Her iki ülke de krizin barışçıl çözümüne yönelik çabalarını koordine etmiş ve uluslararası toplumun dikkatini krizin çözümüne odaklamıştır. Çin ve Rusya, krizin çözümünde birlikte hareket etmiş ve taraflar arasında köprüler kurarak çatışmanın barışçıl bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunmuştur. Bu bağlamda, Çin-Rusya stratejik ortaklığı, Ukrayna krizinde istikrarı korumaya ve barışçıl bir çözüm bulmaya yönelik uluslararası çabaların önemli bir parçasını oluşturmuştur.

 

IV. Yaptırımların ve Uzun Vadeli Yargı Yetkisinin Etkileri

 

A. Çin'in tek taraflı yaptırımlara karşı duruşu

 

Çin, uluslararası ilişkilerde tek taraflı yaptırımlara karşı tutarlı bir duruş sergilemiştir. Ülke, uluslararası hukuka ve BM Şartı'nda belirtilen prensiplere dayanarak yaptırımların tek taraflı olarak uygulanmasını reddetmiş ve bu tür uygulamaların uluslararası toplumun istikrarını ve güvenliğini tehdit ettiğini vurgulamıştır. Çin, yaptırımların siyasi amaçlarla kullanılmasını ve diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etme girişimlerini eleştirmiş ve bu tür uygulamalara karşı koymuştur. Ülke, adil ticaretin teşvik edilmesi ve uluslararası ilişkilerin karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde yürütülmesi gerektiğini savunarak, tek taraflı yaptırımların uluslararası ilişkilerde yarattığı olumsuz etkileri önlemeye çalışmıştır.

 

B. Yaptırımların Rusya'daki yabancı şirketler üzerindeki etkileri

 

Rusya'ya yönelik yaptırımların uygulanması, Rusya'daki yabancı şirketler üzerinde önemli etkilere yol açmıştır. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nin uyguladığı yaptırımlar, Rusya'daki yabancı şirketlerin ticaret ve yatırım faaliyetlerini kısıtlamış ve iş yapma ortamını olumsuz etkilemiştir. Yaptırımların enerji, finans, savunma ve teknoloji gibi sektörlerdeki yabancı şirketlere etkisi büyük olmuştur. Bu durum, Rusya ile ticaret yapan yabancı şirketlerin iş yapma ve büyüme potansiyellerini sınırlamış ve ekonomik kayıplara neden olmuştur. Ancak, bazı yabancı şirketler, yaptırımların etkilerini azaltmak için alternatif pazarlar arayarak ve iş stratejilerini yeniden düzenleyerek bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışmışlardır.

 

C. Çin-Rusya ilişkilerindeki dayanıklılık ve meşru ticaretin savunulması

 

Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, yaptırımların etkilerine karşı dayanıklı bir duruş sergilemiştir. İki ülke, karşılıklı çıkarlara dayalı meşru ticaretin savunucusu olmuş ve yaptırımların ekonomik iş birliği üzerindeki olumsuz etkilerine karşı koymuşlardır. Çin ve Rusya, ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirerek, yaptırımların etkilerini en aza indirmek için iş birliği yapmış ve alternatif ticaret yolları aramışlardır. Bu bağlamda, Çin ve Rusya arasındaki ekonomik iş birliği, yaptırımların uluslararası ticaret ve yatırıma olan etkisini azaltmaya yardımcı olmuş ve ilişkilerin dayanıklılığını artırmıştır. Her iki ülke de uluslararası hukukun ve ticaretin korunması için çaba sarf ederek, meşru ticaretin önemini vurgulamış ve uluslararası ticaretin serbest ve adil bir şekilde yürütülmesini savunmuşlardır.

 

V. BRICS ve ŞİÖ: Küresel Yönetişimde Güney'in Rolü

 

A. BRICS ve ŞİÖ'nün uluslararası manzaradaki etkisi ve genişlemesi

 

BRICS ve ŞİÖ gibi yükselen piyasa ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu uluslararası kuruluşlar, küresel yönetişimde önemli bir rol oynamaktadır. Bu gruplar, geleneksel güç merkezlerine meydan okuyarak, küresel ekonomik ve siyasi dengeleri değiştirmektedir. BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ni kapsayan bir grup olarak, ekonomik büyüklük ve nüfus açısından önemli bir ağırlığa sahiptir. ŞİÖ ise Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan gibi Asya ve Orta Asya ülkelerinden oluşan bir örgüttür. Her iki kuruluş da uluslararası arenada etkili bir şekilde varlık göstermiş ve genişlemiştir. Özellikle son yıllarda BRICS ve ŞİÖ, üye ülkelerin iş birliğini derinleştirerek ve yeni üyeleri kabul ederek etkisini artırmıştır.

 

B. BRICS ve ŞİÖ'nün küresel çok kutupluluğun teşviki ve güçlendirilmesi

 

BRICS ve ŞİÖ, küresel çok kutupluluğun teşvik edilmesi ve güçlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu kuruluşlar, uluslararası ilişkilerde hegemonik güçlerin egemenliğine karşı çıkan ve çok kutuplu bir dünya düzenini savunan ülkeleri bir araya getirmektedir. BRICS ve ŞİÖ, üye ülkeler arasındaki iş birliğini artırarak, uluslararası sistemin daha adil ve dengeli bir şekilde işlemesini amaçlamaktadır. Bu çerçevede, BRICS ve ŞİÖ, küresel ekonomik ve siyasi konularda ortak pozisyonlar belirlemekte ve uluslararası toplumu çok kutuplu bir dünya düzenine doğru yönlendirmektedir.

 

C. Çin ve Rusya'nın BRICS ve ŞİÖ içindeki rolü ve iş birliği beklentileri

 

Çin ve Rusya, BRICS ve ŞİÖ içinde belirleyici bir rol oynamaktadır ve bu kuruluşlardaki iş birliği beklentileri oldukça yüksektir. Her iki ülke de bu platformlarda liderlik rolleri üstlenmiş ve üye ülkeler arasında iş birliğini güçlendirmek için çaba sarf etmiştir. Çin ve Rusya, BRICS ve ŞİÖ içinde ekonomik, siyasi ve güvenlik alanlarında iş birliğini artırmak için ortak projeler geliştirmekte ve stratejik ortaklıklarını derinleştirmektedir. Ayrıca, Çin ve Rusya, BRICS ve ŞİÖ'nün genişlemesine destek olmak ve üye ülkeler arasındaki dayanışmayı artırmak için çeşitli adımlar atmaktadır. Bu bağlamda, Çin ve Rusya'nın BRICS ve ŞİÖ içindeki liderlik rolleri, küresel güç dengelerinin değişimine ve çok kutuplu bir dünya düzeninin kurulmasına katkıda bulunmaktadır.

 

VI. Çin-Rusya Kültür Yılı ve Kültürel Alışveriş

 

A. Çin-Rusya Kültür Yılı'nın amacı ve önemi

 

Çin-Rusya Kültür Yılı, iki ülke arasındaki kültürel alışverişi teşvik etmek ve kültürel ilişkileri derinleştirmek amacıyla düzenlenen önemli bir etkinliktir. Bu etkinlik, Çin ve Rusya'nın zengin kültürel miraslarını birbirleriyle paylaşmasını ve karşılıklı olarak tanıtmasını sağlar. Kültür Yılı, tarihsel olarak köklü olan iki ülke arasındaki dostluğu ve iş birliğini pekiştirmek için bir fırsat sunar. Ayrıca, kültürel etkileşimlerin artması, toplumlar arasındaki karşılıklı anlayışı derinleştirir ve insanlar arasında daha yakın ilişkilerin kurulmasına yardımcı olur.

 

B. İki ülke arasında düzenlenecek kültürel etkinliklerin çeşitliliği

 

Çin-Rusya Kültür Yılı kapsamında çeşitli kültürel etkinlikler düzenlenecektir. Bu etkinlikler arasında sanat sergileri, müzik konserleri, dans gösterileri, tiyatro oyunları, film gösterimleri, edebiyat etkinlikleri ve gastronomi festivalleri gibi çeşitli kültürel etkinlikler yer alacaktır. Her iki ülkenin kültürel mirasını yansıtan bu etkinlikler, insanların birbirlerinin kültürlerini daha yakından tanımasını ve takdir etmesini sağlayacaktır. Ayrıca, bu etkinlikler aracılığıyla sanatçılar, yazarlar, müzisyenler ve diğer kültürel figürler arasındaki iş birliği ve etkileşimler artacak ve yeni kültürel projelerin geliştirilmesine olanak sağlayacaktır.

 

C. Kültürel alışverişin iki halk arasındaki karşılıklı anlayışı derinleştirmesi ve dostluğu güçlendirmesi

 

Çin-Rusya Kültür Yılı, iki halk arasındaki karşılıklı anlayışı derinleştirmek ve dostluğu güçlendirmek için önemli bir fırsat sunar. Kültürel etkinlikler sayesinde, insanlar birbirlerinin kültürlerini daha yakından tanıyacak, ortak noktaları keşfedecek ve farklılıkları anlayacaklardır. Bu, toplumlar arasındaki kültürel köprüleri güçlendirecek ve insanlar arasındaki ilişkilerin daha samimi ve derin olmasını sağlayacaktır. Ayrıca, kültürel alışverişlerin artması, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin de güçlenmesine katkıda bulunabilir, çünkü kültürel ilişkiler sıklıkla diplomatik ilişkilerin bir öncüsü olarak görülmektedir. Bu nedenle, Çin-Rusya Kültür Yılı'nın başarılı olması, iki ülke arasındaki genel ilişkilerin daha da gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunabilir.

 

VII. Sonuç

 

A. Çin-Rusya ilişkilerinin derinleşen iş birliği ve geleceği

 

Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler, geçmişten günümüze derinleşen ve güçlenen bir iş birliği temelinde ilerlemektedir. İki ülke arasındaki stratejik ortaklık, karşılıklı güvene dayalı bir temel üzerine inşa edilmiş ve giderek daha da güçlenmiştir. Çin ve Rusya, uluslararası alanda birçok konuda yakın iş birliği yapmakta ve ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmektedirler. Gelecekte, bu iş birliğinin daha da derinleşmesi ve genişlemesi beklenmektedir, zira her iki ülke de birbirlerinin kalkınmasını ve refahını desteklemekte ve ortak hedeflere ulaşmak için çaba sarf etmektedir.

 

B. İki ülke arasındaki karşılıklı anlayışın ve dostluğun güçlenmesi için kültürel alışverişin önemi

 

Kültürel alışveriş, Çin ve Rusya arasındaki karşılıklı anlayışı derinleştirmek ve dostluğu güçlendirmek için son derece önemlidir. Kültürel etkinlikler ve etkileşimler, insanların birbirlerinin kültürlerini daha yakından tanımasını sağlar ve ortak noktaları bulmalarına yardımcı olur. Bu, toplumlar arasındaki köprüleri güçlendirir ve insanlar arasında daha sıcak ve samimi ilişkilerin kurulmasını sağlar. Kültürel alışveriş aynı zamanda insanların birbirlerini daha iyi anlamasına ve saygı duymasına da katkıda bulunur, bu da iki ülke arasındaki ilişkilerin daha sağlam bir temel üzerine oturmasını sağlar.

 

C. Çin-Rusya ilişkilerinin küresel barış ve istikrara katkısı

 

Çin ve Rusya arasındaki sağlam iş birliği ve dostluk, küresel barış ve istikrara önemli katkılarda bulunmaktadır. İki ülke, uluslararası arenada çok taraflı iş birliğini teşvik etmekte ve uluslararası normların korunması için birlikte çalışmaktadır. Ayrıca, Çin ve Rusya, küresel güç dengesini koruyarak ve hegemonik güçlerin tek taraflı eylemlerine karşı çıkarak uluslararası sistemin daha adil ve dengeli bir şekilde işlemesine katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, Çin-Rusya ilişkilerinin güçlenmesi ve derinleşmesi, küresel barış ve istikrarın korunması ve geliştirilmesi açısından son derece önemlidir.

 

16 Mayıs 2024, Lüksemburg

Empfehlen Sie diese Seite auf:

Druckversion | Sitemap
{{custom_footer}}