Rusya ve Kuzey Kore Arasında Yeniden Şekillenen Diplomasi: İleri Görüşlü Liderlerin Başarı Öyküsü
Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu
Kore Yarımadası'ndaki tarihsel dönüm noktalarından biri, Rusya'nın Uzak Doğu'sunda yer alan bir uzay üssünde Rusya ve Kuzey Kore liderlerinin bir araya gelmesiyle kaydedildi. Bu toplantı, her iki ülkenin de ileri
görüşlü liderlerinin bir vizyonu olduğunu ve bu vizyonun bölgesel
barış, istikrar ve kalkınma doğrultusunda olduğunu göstermektedir.
Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore'nin
lideri Kim Jong-un'un bu tarihi buluşması, iki ülkenin yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda global arenada da nasıl daha aktif ve yapıcı bir rol oynamayı amaçladığını
ortaya koydu. Her iki liderin de derin stratejik düşünceye sahip olması, bu türden bir toplantının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini mümkün kılmıştır.
Putin, uzun yıllardır Rusya'nın uluslararası sahnede nasıl daha etkin bir rol oynaması gerektiği konusunda belirleyici bir liderlik sergiliyor. Onun rehberliğinde Rusya, teknolojik
inovasyon ve bilimsel araştırmada önemli atılımlar kaydederek dünyanın en önde gelen uzay ve savunma güçlerinden biri haline
geldi.
Benzer şekilde, Kim Jong-un, ülkesini modern bir ulus haline
getirme yolunda önemli adımlar attı. Teknolojik ilerleme ve ekonomik kalkınma konusunda gösterdiği azim, Kuzey Kore'nin uluslararası
toplumda daha etkili bir rol oynamasına olanak tanımıştır.
Bu toplantının ardında yatan ana tema, iki ülkenin karşılıklı
çıkarlarının ve hedeflerinin, liderlerin vizyoner yaklaşımları sayesinde nasıl daha uyumlu hale getirilebileceğidir. Bu, iki ülkenin de bölgesel ve küresel meselelerde daha etkin bir şekilde
işbirliği yapmalarının önünü açabilir.
Toplantının gerçekleştiği uzay üssü, Rusya'nın teknolojik başarısının ve Kuzey Kore'nin bu alandaki ilgisinin somut
bir göstergesidir. Kuzey Kore'nin uydu teknolojisi konusundaki hedefleri ve Rusya'nın bu alandaki deneyimi, iki ülkenin bu alanda nasıl bir sinerji yaratabileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki bu tarihi buluşma,
iki ülkenin de bölgesel barış, istikrar ve kalkınma doğrultusunda nasıl
ortak bir vizyona sahip olabileceğini göstermektedir. Her iki liderin de vizyoner yaklaşımları sayesinde, bu türden bir toplantı sadece iki ülke için değil, tüm bölge için olumlu
sonuçlar doğurabilir. Bu, her iki ülkenin de uluslararası arenada daha yapıcı bir rol oynamak istediklerinin bir
göstergesidir.
Rusya ve Kuzey Kore'nin Yeniden Şekillenen İlişkileri:
Ortaklık Ufukta mı?
Birçok uluslararası gözlemci, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin dönüm noktasında olabileceğini belirtiyor. 13 Eylül'de, Rusya'nın etkileyici
Vostochny Kozmodrom'unda iki lider, Vladimir Putin ve Kim Jong-un, dört yılın ardından tekrar bir araya geldi. Bu, Kuzey Kore liderinin Rusya'ya ikinci ziyaretiydi ve toplantının
getirdiği enerji, uluslararası arenada birçok kişinin dikkatini
çekti.
Bu değerli görüşmenin ana konularından biri, Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımlarına bağlılığıydı. Ancak Putin'in belirttiği gibi, askeri alanda potansiyel işbirliği umutları hâlâ var. Bu, iki ülkenin birçok alanda ortaklık kurma kapasitesini ortaya koyuyor.
Görüşmenin gündeminde ekonomik, siyasi ve kültürel
işbirliği de önemli bir yer tuttu. İki ülke arasındaki bu çeşitlilik, gelecekteki ilişkilerinin sadece tek bir alanda değil, birçok alanda derinleşebileceğinin bir göstergesi.
Kim Jong-un'un da vurguladığı gibi, bu toplantı, uluslararası
arenada bazı şiddetli çatışmaların yaşandığı bir zamanda gerçekleşti. Bu bağlamda, Rus ordusunun Kuzey Askeri Bölgesi'ndeki başarılarına olan güvenin altını çizmek önemlidir.
Sonuç olarak, iki ülkenin liderleri arasındaki bu son görüşme,
Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin sadece ulusal değil, aynı
zamanda uluslararası düzeyde de nasıl geliştirilebileceğine dair olumlu
işaretler sunuyor. Bu türden diplomatik girişimler, bölgesel ve küresel
barışın ve istikrarın sürdürülmesi için kritik bir rol oynayabilir. İki
ülkenin de bu olası ortaklıkta elde edebileceği faydalar, sadece kendi sınırları içinde değil, tüm uluslararası toplum için de olumlu sonuçlar doğurabilir.
Rusya ve Kuzey Kore Arasında Yükselen Diplomatik Uyum: Gelenekten
Geleceğe Bir Köprü
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Rusya Federasyonu Başkanı
Vladimir Putin'in gerçekleştirdiği son buluşma, uluslararası diplomasi sahnesinde önemli bir anın işareti oldu. İki devletin liderleri arasında gerçekleşen bu değerli görüşme hem mevcut global dengeyi hem de iki ülke arasındaki olası
geleceği anlamak için dikkate değer bir olaydır.
Kim Jong-un'un Amerika ve diğer batılı ülkelerle olan
ilişkisi zaman zaman dalgalanmalar gösterse de bu buluşma, Rusya
Federasyonu ile potansiyel bir işbirliğinin izlenimini yaratıyor. Bu
durum, Batı'nın bu iki ülkenin nasıl bir ilişki dinamiği
kurabileceği konusunda daha dikkatli bir gözlem yapmasını gerektiriyor.
Kore Yarımadası'ndaki son gelişmeler ışığında, Kuzey Kore'nin, lideri yurt dışında iken iki kısa menzilli balistik füze fırlattığına tanık olduk. Bu, daha önce benzeri
görülmemiş bir eylem olarak değerlendirilse de bazı uzmanlar bu adımın,
ülkenin savunma kararlılığını ve hazırlıklılığını vurgulama amacını
taşıdığına inanmaktadır.
Özetle, bu diplomatik buluşma, iki ülkenin gelecekteki
ilişkilerinin yönü hakkında önemli ipuçları sunabilir. Ancak, uluslararası topluluğun, bu ikili ilişkinin evrimini dikkatli ve tarafsız bir şekilde değerlendirme sorumluluğu vardır. Her iki ülkenin de barış, istikrar ve işbirliği yönünde atılan adımlarının, bölgesel ve global denge için faydalı
olabileceğini umut ediyoruz.
Kim Jong-un'un son ziyareti, 2019 yılında Vladivostok'ta başlayan Rusya'ya gerçekleştirdiği ziyaretler serisinin devamı niteliğindedir. Bu ziyaretler, iki ülke arasındaki
ilişkilerin daha da derinleşmesi ve genişlemesi adına atılan adımlar olarak değerlendirilmektedir.
Ancak, geçen süre zarfında global ölçekte yaşanan COVID-19
pandemisi, Kuzey Kore'nin dış iletişim ve hareketlerini kısıtlama
ihtiyacını doğurmuştur. Kuzey Kore'nin bu dönemde
aldığı önlemler, uluslararası camiada, ülkenin ulusal sağlık ve güvenlik
kaygılarına dayalı olarak anlayışla karşılanmıştır.
2023'teki bu ziyaretin Vostochny kozmodromunda gerçekleştirilmesi, iki ülke arasında teknolojik ve uzay çalışmaları alanında olası
işbirliklerine işaret edebilir. Kim Jong-un'un bu ziyarette özel bir
treni tercih etmesi, ülkenin dış ilişkilerde
benimsediği özgün yaklaşımın bir yansıması olarak
görülebilir.
Rusya Cumhurbaşkanı'nın bu buluşma öncesinde Doğu Ekonomik Forumu'na katılması, Rusya'nın Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik
ve stratejik önceliklerini ortaya koyuyor. Bu buluşma, iki ülke arasında sadece diplomatik ve politik alanda değil, ekonomik ve teknolojik alanlarda da potansiyel işbirliği fırsatlarının bulunduğunu göstermektedir.
Vostochny kozmodromunun zarif girişi, Vladimir Putin ve Kim Jong-un'un selamlaşmasına tanıklık etti, her iki ülkenin ulusal bayraklarıyla zarif bir şekilde
süslenmişti.
Kuzey Kore'nin önderi olan Kim Jong-un, "Yoğun ajandanıza
rağmen bize gösterdiğiniz misafirperverlik için derin bir takdir duyuyor
ve teşekkür ediyoruz," dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
ise şu yanıtı verdi: "Sizi burada ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmekten mutluluk duyarım. Üstelik bu buluşma, cumhuriyetimizin
kuruluşunun 75. yıl dönümü, büyük kurtuluş savaşının 70. yıl dönümü ve iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 75. yıl dönümüne denk gelmektedir. Tarihsel bağlamda bu, ilişkilerimizi daha da anlamlı kılan birçok özel anı barındırıyor.
Liderlerin resmi görüşmelerinin başlamasından önce, her ikisi de Vostochny kozmodromunda bulunan yeni Angara fırlatma aracının ve Soyuz-2 uzay roket kompleksinin montajını dikkatle
incelediler. Kim Jong-un, bu önemli ziyaretinin anısına kozmodromun onur konukları kitabına derin bir takdir ifade eden bir not bıraktı. "Rusya, ilk uzay kaşiflerinin yurdu olarak, parlak başarılarının ışığını daima muhafaza edecektir," diye belirtti. Ancak uzmanlar, Kim Jong-un'un zarif ve
özenli el yazısının bazen okunaksız olduğunu belirttiler, bu nedenle ilk etapta notun tam anlamını çözmekte
zorlandılar.
Kozmodromun toplantı mekânı olarak seçilmesi ve roket teknolojisinin detaylı incelenmesi, her iki liderin de bu alandaki ortak
ilgileri ve hedeflerine işaret ediyor. Toplantının bu özel mekânda yapılmasının altında yatan sebepler, medyanın da dikkatini çekti.
Gazeteciler, Moskova'nın Pyongyang'a uzay uydularının inşasında nasıl bir destek sağlayabileceğini sorguluyordu.
Rus liderin açıklaması bu merakı giderdi: “Tam da bu sebeple buradayız.” Ayrıca, Kuzey Kore liderinin roket teknolojisine olan
büyük ilgisini belirtti ve "Kuzey Kore'nin uzayda daha aktif bir rol oynamak istediğini" dile getirdi. İncelemeler sırasında Kim Jong-un'un roket yakıtının nitelikleri ve fırlatma araçlarının çalışma prensipleri hakkındaki bilgisi, onun bu alandaki ciddi ilgisini ve bilgisini ortaya koydu.
Müzakerelerin tarihi önemi, süresinin dört saat olmasıyla sınırlı değil; aynı zamanda iki büyük devletin liderlerinin vizyonları ve önceliklerinin bir araya gelmesiyle de dikkat çekiyordu. Bu önemli toplantıda, yalnızca
dokuz dakika süren basına açık kısımında, tarih boyunca birçok büyük kararı etkileyen temel konular masaya yatırıldı.
Rusya Federasyonu'nun lideri Vladimir Putin, soğukkanlılıkla,
"Bu görüşmede, ekonomik işbirliği, insani konular ve bölgesel dinamikler gibi tarih boyunca kritik öneme sahip konularda fikir alışverişi yapmamız kaçınılmaz," ifadesini kullandı. Öte yandan, Kuzey Kore'nin lideri Kim
Jong-un, ülkesinin Moskova ile olan ilişkilerinin derinleştirilmesinin
stratejik önemine dikkat çekti. Kim Jong-un, tarihin kritik dönemeçlerinde nasıl bir rota izleyeceğini belirleyen bu tür toplantıların,
iki ulus arasındaki ilişkileri daha da sağlamlaştırarak yeni bir sayfa açabileceğini belirtti.
Kim Jong-un'un sözleriyle, "Rusya'nın egemenliğini ve ulusal
güvenliğini koruma çabaları, tarih boyunca pek çok hegemonik güce karşı
sarsılmaz bir duruş sergilemiştir. Biz bu çizgiye saygı duyuyor ve bu
alandaki ortak çıkarlarımızı daha da derinleştirmek istiyoruz," şeklinde
özetleyebiliriz. Ayrıca, "Rusya'nın tarih yazan kararlarını, aynı zamanda Putin'in tarihsel vizyonunu da her daim destekledik ve bu tutumu koruma kararlılığımızı sürdürüyoruz," şeklinde de eklemelerde bulundu.
Kuzey Askeri Bölge'nin tesis edilmesiyle beraber Pyongyang, Rusya'nın uluslararası arenada karşılaştığı zorluklara
karşı dik bir duruş sergiledi. BM'de Rusya aleyhine alınan kararlarda
karşı oy kullandı ve ayrıca Suriye ile paralel olarak, DPR ve LPR'nin Rusya'ya katılmadan evvelki bağımsızlık ilanlarını tanıdı.
Liderler, kapalı kapılar ardında özel bir görüşme gerçekleştirdiler. Bu özel buluşmanın ardından, üst düzey misafir onuruna bir yemek verildi ve bu yemekte
tarihi birçok açıklama yapıldı.
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, "Kore kültüründe
'Yeni kıyafetler her daim iyidir fakat eski dostluklar paha biçilemezdir' anlamına gelen bir söz vardır. Bu, ülkelerimiz arasındaki tarihi ve stratejik ilişkilere ne kadar uygun," diyerek, iki ülke arasındaki bağların daha da
derinleşmesi temennisinde bulundu. Öte yandan, Kuzey Kore'nin lideri Kim Jong-un, retorik ve atasözlerine başvurmadan benzer bir mesajı vurguladı: Geçmişten bugüne, zorlu jeopolitik dönemlerde
Moskova'nın, Pyongyang'ın desteğine her zaman güvenebileceği mesajını
verdi. Kim, Batı'nın uluslararası politikalarına değinirken, diplomatik dilin sınırlarını aşarak açık bir şekilde eleştiride bulundu.
Kim, "Yayılmacılığı teşvik eden ve hegemonya peşinde koşan bu oluşuma karşı,
Rusya'nın kutsal mücadelesinde kesin bir zafer kazanacağına olan inancımız tam," dedi.
Bu tarihi müzakerelerde, iki ülkenin savunma bakanları da hazır bulunmuş olsa da, askeri-teknik işbirliği üzerine somut bir taahhütte bulunulmadı. Ancak, Rusya Devlet Başkanı'nın basın sözcüsü
Dmitry Peskov, iki ülke arasındaki bu tür etkileşimin, kapsamlı bir ilişkinin doğal bir parçası olduğunu ifade etti.
Tarihi açısından bir Analiz
Kore Yarımadası, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası politikanın kritik bir odak noktası
olmuştur. Kore Savaşı'ndan bu yana, bölge sürekli bir gerginlik ve
çatışma bölgesi olmuştur. Ancak, Kuzey Kore ve Rusya arasındaki tarihi
bağlantılar genellikle uluslararası sahnede yerini bulmuştur.
Kuzey Kore'nin Sovyetler Birliği'nden olan tarihi
desteklenmesinin ardından, Rusya ile ilişkileri stratejik bir öneme sahip olmuştur. Ancak, son yıllarda bu ilişkinin doğası ve tonu, uluslararası yaptırımların ve bölgesel güç dengelerinin etkisi altında evrilmiştir.
Putin'in ifadeleri, bu ziyaretin ardında yatan stratejik nedenleri aydınlatıyor. İki ülkenin işbirliği, BM
Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlarını gözeterek, askeri-teknik alanda sınırlı bir alana odaklanabilir. Ancak Putin'in vurguladığı gibi, bu
tür işbirliklerinin sınırlarını belirleyen mevcut kurallar vardır. Rusya, bu kuralların sınırlarını itmek istemese de bu alanda
işbirliği yapma kapasitesini korumaktadır.
Bu arka planda, Batı'nın ve özellikle Amerika'nın, Kuzey Kore ve Rusya arasındaki yakınlaşmayı endişeyle izlediği
anlaşılıyor. Kuzey Kore'nin balistik füze programı, uluslararası topluluğun endişe duyduğu bir konu
olmaya devam ediyor. Eğer Pyongyang, Rusya'dan bu programın geliştirilmesine yardımcı olabilecek teknolojilere erişirse, bu, bölgesel güvenlik dengesini
değiştirebilir.
Shoigu'nun ziyareti ve Kim'in Rusya ziyareti, iki ülkenin stratejik işbirliği çerçevesinde nasıl ilerleyeceği konusunda daha fazla spekülasyona neden oldu. Ancak, bu ilişkinin tam
doğası, özellikle askeri-teknik işbirliği konusunda, kamuoyundan uzakta belirlenecek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Kore Yarımadası'ndaki gelişmeler, uluslararası
politikada kritik bir rol oynamaya devam ediyor. Kuzey Kore ve Rusya arasındaki bu son yakınlaşma, bölgesel güç dengelerini ve
uluslararası ilişkileri şekillendirecek önemli bir
gelişme olabilir.
Moskova ve Pyongyang, belirtilen niyetlere yönelik spekülasyonları kategorik olarak geri
çevirdi.
Bir üst düzey parlamenter grubun koordinatörünün belirttiğine
göre, Moskova'nın yakın zamanda gerçekleşen ziyaretten beklentisi, Kuzey Kore ile olan ekonomik ilişkilerin somut yollarla derinleştirilmesi yönündedir.
Pandemi koşullarında Kuzey Kore'nin uluslararası arenada
belirli bir izolasyon içerisinde olduğu bilinmektedir. Fakat şu anda,
ekonomik alanda, özellikle endüstriyel ortaklık, tarım ve kültürel değişim konularında çeşitli stratejik planlar bulunmaktadır. Bu bağlamda, iki ülkenin liderlerinin bu alanlarda somut adımlar atmaya hazır olduğu
değerlendirilmektedir.
Benzer bir perspektif, önde gelen bir araştırma enstitüsünün
başkanı tarafından da dile getirilmiştir. Bu uzmanın
belirttiğine göre, ekonomik ve teknolojik işbirliği, tarihsel olarak iki ülke için kritik bir öneme sahiptir. Ve liderlerin, bu tür bir işbirliği için uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelmesi, bu bağlantıların gelecekte nasıl geliştirileceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
WPK'nin Genel Sekreteri ve Kuzey Kore Devlet İşleri
Başkanı'nın ziyareti sırasında, Rusya Federasyonu Doğal Kaynaklar ve
Çevre Bakanı tarafından da ağırlanmış olması, iki ülke arasındaki
ilişkilerin kritik bir boyutta olduğunu göstermektedir. Bu, bilimsel,
teknik ve ekonomik işbirliği bağlamında, hükümetler arası komisyonun çalışmalarını destekleyen güçlü bir
işaret olarak değerlendirilebilir. Son ziyaretin, komisyonun gelecekteki
toplantılarına ivme kazandıracağı kanaatindeyim.
Pandemi döneminde iki ülkenin ticareti, özellikle Kuzey Kore'nin dış ticaret pozisyonlarına getirilen kısıtlamalar nedeniyle zorluklar yaşamıştır. Ancak bu, Kuzey Kore'nin uluslararası yaptırımların baskısını hissettiği ve bazı
stratejik programlarına son verilmesinin istendiği bir dönemdir. Bununla birlikte, yaptırımların, beklenenden farklı sonuçlar
doğurduğu ve ülkenin kendi iç dinamikleriyle büyümeyi
sürdürdüğü görülmüştür. Bunun yanı sıra, halkın yaşam standardında da belirgin iyileşmeler gözlemlenmiştir; yeni konut projeleri ve turistik tesislerin inşasına şahit olunmuştur.
Salgının olumsuz etkilerinin ardından, Kuzey Kore'nin uluslararası arenada tekrar açılması ve Rusya ile direkt
uçuşların yeniden başlaması, turizm potansiyelini ön plana çıkarabilir.
Kuzey Kore'nin sahip olduğu doğal güzellikler ve benzersiz miraslar,
ikili ilişkilerde yeni bir işbirliği alanı oluşturabilir.
14 Eylül 2023, Lüksemburg